ÖZEL HABER
1 Mayıs 1977… Yani kanlı 1 Mayıs, o günü asla unutamam. İşçi Bayramı coşkusu tüm şehri sarmıştı. Herkes Taksim Meydanı’na akın ediyordu, ben de gazeteci Haluk GİRTİ olarak Halka ve Olaylara TERCÜMAN gazetesinden o günü için Taksim de görevlendirildim. Yani o kalabalığın bir parçasıydım. Biz sağcı bir yayın organı olduğumuzdan dolayı kimlik kontrolü yapılacağı korkusuyla o dönemim en meşhur otellerinden bir olan The Marmara ya da zamane adıyla İntercontinental otelinin dördüncü katında meydana bakan bir oda kiralamıştık. Yanımda o dönemin ünlü foto muhabiri Tancan BALTALI ve Muhabir Togay GÖZÜTOK vardı. Hava elektrikliydi, umut ve dayanışma doluydu.
Miting başladı, sloganlar gökyüzünü inletiyordu. Emekçilerin haklarını savunan konuşmalar yapılıyordu. Herkesin yüzünde coşku ve kararlılık vardı. Bir ara kalabalık arttı, bir panik havası oluştu. İnsanlar itişmeye başladı, ben de on anda olayların çıkacağını his edip kendimi bir anda otel odasından çıkarak birinci katta yani Kazancı yokuşu’na bakan camın önünde buldum. Her yer bir anda kaos içindeydi. Bazıları eziliyordu, bazıları nefes almak için çabalıyordu. o anda benimde korku ve çaresizlik tüm benliğimi sarmıştı. Fakat ne kadar olumsuzlukları yaşasam da bir yandan olayları görüntülemek için durmadan resim çekiyor bir yandan da otele açılan ateşlerden kendimi korumaya çalışıyordum.
O anlarda aklımdan neler geçtiğini tam olarak hatırlayamıyorum. Sadece hayatta kalmaya çalışıyordum. Neyse ki bir şekilde olayların ve kalabalığın arasından otelden çıkarak sıyrılıp Taksim Meydanı’na geri dönebildim. Orada gördüklerim beni derinden sarstı. Yerde yatan insanlar, ambulansların sirenleri, ağlayan insanlar… Bir ara ayağım bir şeye takıldı ve bir baktım bir pankartın altında can vermiş bir bayan cesedi. Şok oldum, hem resim çekmeye çalışıyorum hem de olayların şokunu üzerimden atamıyorum. Bu olaylarda birilerinin parmağı olduğu kesin, ama her zaman olduğu gibi bu kanlı 1 Mayıs olayında ölenlerde faili meçhul cinayetler de olduğu gibi o gün hayata istemeden de olsa veda etti. O gün yaşadıklarım hayatımın dönüm noktalarından biri oldu.
1 Mayıs 1977, sadece bir İşçi Bayramı değil, aynı zamanda bir katliamın da tarihiydi. O gün Taksim Meydanı’nda 34 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce insan yaralandı. Bu trajik olay, Türkiye’nin yakın tarihinde kara bir leke olarak yer aldı.
Yıllar geçti, 1 Mayıs 1977’de yaşadıklarım hala hafızamda tazeliğini koruyor. O gün kaybettiklerimizi asla unutmayacağız. Onların mücadelesi, emekçilerin hakları için verilen mücadele sonsuza kadar sürecek.
Bu yazıyı, 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’nda olanları unutmamak ve o gün hayatını kaybedenleri anmak için yazdım. Umarım bu yazı, o karanlık günün anısına bir nebze katkıda bulunur.
Ülkemde bir daha böyle kaoslu 1 Mayıslar yaşanmamasını temennini ediyor ve bu günün bahar bayramı olarak kutlanmasını arzu ediyorum. O gün bu olaylarda vefat edenlere de rahmet diliyorum.

FOTOĞRAFLAR: Haluk GİRTİ