Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak, Milli Mücadele’nin ilk adımını attığı 19 Mayıs 1919 tarihi; Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
Resmi bayram olarak kutlanan 19 Mayıs, ilk olarak Samsun’da “Gazi Günü” adıyla anılmaya başlamıştır. 4 Mayıs 1935’te ise “Atatürk Günü” olarak resmi bir bayram statüsü kazanmıştır.
Her yıl, Türkiye genelinde Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanan bu özel günde, gençliğe yapılan vurgu, Atatürk’ün genç nesillere duyduğu güveni ve önemi temsil etmektedir. Bu tarihten hareketle, gençlerin Atatürk’ün ideallerini hatırlamaları ve geleceğe taşımaları hedeflenmektedir.
İNGİLİZ BASKISI VE BÖLGEDEKİ GERİLİMİN ARTMASI
Mondros Mütarekesi’nin 30 Ekim 1918’de imzalanmasıyla birlikte, Yunanlılar İzmir’i, Fransızlar Adana’yı, İtalyanlar ise Antalya ve Konya’yı işgal etmiştir.
Samsun, Urfa, Maraş, Antep ve Merzifon gibi illere İngiliz askerleri gönderildi ve İngiliz Donanması, 13 Kasım 1918’de İstanbul önlerine demir atmıştır.
Vatanı korumak için cephelerde mücadele eden Mustafa Kemal, Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı görevinden 3 Kasım 1918’de İstanbul’a döndükten sonra, ülkenin kurtuluşu için harekete geçmiştir.
Samsun ve çevresindeki Rumlar, 17-18 Mart 1919 tarihlerinde, İngiliz destekli çete baskınları ile bölgeyi kaosa sürüklemeyi planlayarak, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 7. maddesi gereği İtilaf Devletlerinin işgaline zemin hazırlamak istemiştir.
Türk halkı, bu gelişmeler karşısında kendi savunmasını organize etmeye çabaladı. Bu durumdan endişelenen İngiliz Yüksek Komiserliği ve Karadeniz Ordusu Başkumandanlığı, 21 Nisan 1919’da İstanbul Hükümeti’ne nota vererek bölgede gerilimin yatıştırılmasını, Rumlara yönelik yapıldığı iddia edilen saldırıların engellenmesini talep etmiştir.
ATATÜRK’ÜN SAMSUN’A ÇIKIŞI VE HAVZA’YA GEÇİŞ SÜRECİ
Bölgedeki asayişi sağlamakla görevlendirilen 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal, İzmir’in işgalinin ardından 15 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan yola çıkmıştır.
Mustafa Kemal ve beraberindekiler, 19 Mayıs’ta Reji İskelesi’nden Samsun’a adım atmıştır. Birinci Dünya Savaşı sırasında tüm iskelelerin bombalanmasına rağmen sadece Fransızlara ait olan Reji İskelesi sağlam kalmıştır; o dönemde Fransızlar burada bir tütün fabrikası işletiyorlardı.
Mustafa Kemal’in Samsun’a gelişi, İngilizler arasında tedirginlik yaratmış; bu yüzden 6 gün sonra 25 Mayıs’ta Havza’ya geçiş yapmıştır.
HAVZA’DA YAPILAN İLK MİTİNGDE İZMİR’İN İŞGALİ PROTESTO EDİLDİ
Mustafa Kemal Paşa’nın ikinci durağı olan Havza’da büyük bir miting düzenlenmiştir. Bu miting, Atatürk’ün talimatıyla gerçekleştirilmiş ve İzmir’in işgali protesto edilmiştir.
Sonraki durak Amasya olacak olan Mustafa Kemal, Havza’da 18 gün boyunca Milli Mücadele için kritik çalışmalara imza atmıştır. İngilizlerin baskılarının artmasıyla birlikte, 9. Ordu Müfettişliği görevinden alınması üzerine Mustafa Kemal, Havzalılara veda etmiştir.
MİLLİ MÜCADELE TÜM YURDA YAYILDI
Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş meşalesi, Amasya, Erzurum ve Sivas’a da ulaşarak tüm yurtta yankı bulmuştur.
Milli Mücadele sonucunda 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti, bu yıl 102. yaşını kutlamaktadır.
TÜRK MİLLETİNİN İSTİKLALİ VE İSTİKBALİ İÇİN ÇIKILAN YOL
Türk milletinin geleceğini kurtarmak amacıyla büyük bir arayış içinde olan Mustafa Kemal Paşa, cesaretle adımlarını atmıştır. “Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, büyük bir mücadelenin başlangıcını Samsun’dan başlatmışlardır.” ifadeleri dikkat çekmektedir. “İleriye dönük bir ülke tablosu için büyük bir savaş verilmiş, dört yıl süren bu mücadelede nüfusumuzun neredeyse dörtte biri kaybedilmiştir. Yaklaşık 1 milyon asker şehit ya da gazi olmuştur.” şeklinde bilgiler aktarılmıştır.
“HALKI İKNA ETMEK İÇİN ÖZELLİKLE SAMSUN’DA BUNUN İLK DENEMELERİNİ YAPMIŞTIR”
Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk milletini mücadeleye ikna etmek amacıyla ilk adımlarını Samsun’da attığını belirten Çağlayan, “Mustafa Kemal Paşa, halkın nabzını yoklayarak büyük inkılapları gerçekleştirmiştir,” sözlerini dile getirmiştir.
Atatürk’ün bu süreçte Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurma denemeleri, halkı mücadelenin bir parçası yapmak üzere yürüttüğü titiz çalışmaların bir göstergesidir.
“MİLLETLER, EĞER ÜRETMEZSE, ÇALIŞMAZSA YOK OLMAYA MAHKUMDUR”
Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, Atatürk’ün halkı bilinçlendirerek Milli Mücadele’yi başlattığını ifade etmektedir. Milli Mücadele ruhunun önemine vurgu yaparak, “Ülkemizin bağımsızlığını korumak için her Türk, daima tetikte olmalıdır,” demektedir.
Aynı zamanda “Halkın aydınlık geleceği için dayanışma ve üretkenlik göstermek hayati önem taşır. Üretmeyen milletler maalesef yok olmaya mahkûmdur.” sözleri, Atatürk sevgisi ve şehitlere saygının Milli Mücadele ruhunun temel değerleri arasında yer aldığını vurgulamaktadır.