CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, 19 Mart sonrası protesto hakkını kullanan gençlerin yaşadığı kötü muameleleri gündeme getirdi. Konuşmasında, “Protestolarda kötü muamele ve işkenceye bizzat tanık olduk” diyerek, gençlerin yaşadığı mağduriyetleri detaylandırdı. Bankoğlu, 19 Mart’ta gerçekleşen sivil darbenin ardından, yüzlerce gencin Anayasal hakları doğrultusunda gerçekleştirdikleri protestolar nedeniyle gözaltına alındığını ve tutuklandığını ifade etti.
27 Mart tarihinde İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, bu protestolar sebebiyle yaklaşık 2.000 kişinin gözaltına alındığını ve 260 kişinin tutuklandığını belirtti. Hâlihazırda 49 gencin tutuklu olduğunu söyleyen Bankoğlu, gözaltı süreçlerinde yaşanan işkence ve kötü muamele olaylarına dikkat çekti. Bu süreçler sırasında birçok işkence ve kötü muamele vakasının yaşandığını ve bazılarına şahsen tanıklık ettiğini belirtti.
Bankoğlu, protestolar sırasında gençlere karşı uygulanan tazyikli su, yoğun biber gazı gibi sert müdahalelerin yanı sıra, gözaltında uzun süre ters kelepçeyle yerlerde sürüklenerek bekletme, aç susuz bırakma, cinsel şiddet ve tehdit gibi uygulamalar yapıldığını vurguladı. Yaşanan bu olayları ifade eden bir genç kadının ifadesini okuyarak, Adalet Bakanı’nın “kötü muamele, işkence yok” şeklindeki açıklamalarının gerçeklerle bağdaşmadığını gösterdi.
Gençlere yapılan muamelenin ağır insan hakları ihlalleri olduğunu belirten Bankoğlu, bu ifadelerin herhangi bir bireye, bir çocuğa ya da akrabaya ait olduğunu düşünülerek okunduğunda yaşanılanların dehşet verici olduğunu söyledi. Gözaltına alma süreçlerinde direnmemesine rağmen ciddi bir şiddete maruz kaldığını ve uzun süre ters kelepçeyle bekletildiğini anlattı. Çıplak arama gibi insanlık dışı uygulamalara da maruz kaldığını ekleyerek, bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Bankoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin gençlere geleceği emanet eden bir vizyondan uzaklaştığını ve barışçıl gösteri düzenleyen gençleri hapse atan, intikamcı bir yönetim zihniyetine dönüştüğünü söyledi. AKP hükümetinin iktidarı sürdürebilmek için şiddet ve baskı anlayışını kullandığını iddia eden Bankoğlu, “düşman hukuku”nın uygulanmakta olduğunu belirtti. Özellikle sağlık sorunları olan gençlerin tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Kalp ve böbrek hastası bir genç olan Esila’nın durumu üzerinden, adaletin nasıl bir taraflılıkla yürütüldüğünü dile getirdi ve diğer gençlerin kaderinin de benzer olduğunu ifade etti.
Son olarak, birçok caninin serbest olduğunu ancak masum gençlerin tutuklu olduğunu belirterek durumu eleştirdi. Eğitim hakları gasp edilen ve sosyal hayatın dışına itilmiş olan gençlerin durumunu gözler önüne seren Bankoğlu, iktidarın kendisine ve gençlere baskı yapacağını ama asla diz çöktüremeyeceğini vurguladı. CHP’nin grup önerisinin, AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedilmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bankoğlu, gençlerin özgürlüğünün sağlanması gerektiği mesajını verdi. Bu Meclis çatısı altında önceliklerinin gençlerin özgürlüğü olduğunu ifade etti.