Yüksek gerçeklikte videoların sahte olup olmadığını anlamanın zorluğu, günümüzde giderek artan bir mesele haline gelmiştir. Siber Güvenlik Uzmanı Yağızhan Atmaca, yapay zeka kullanılarak oluşturulan ve manipüle edilen ses ve görüntüleri tanımlayan “deepfake” teknolojisinin ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekiyor. “Deepfake” kelimesi, “derin” ve “sahte” terimlerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir kavramdır ve bu teknoloji, zamanla adeta gerçekle ayırt edilemez hale gelmiştir.
Özellikle 2007 yılında “Reddit” isimli platformda, “deepfake” takma adını kullanan bir kullanıcının basit yüz değiştirme kodunu paylaşmasıyla bu yazılım ortaya çıkmıştır. Atmaca, günümüzde bu teknolojinin, yüksek çözünürlüklü görüntü ve ses üretimi ile sunduğu içeriklerin sahte olup olmadığını anlamanın güçleştiğini belirtiyor. Bu durum, siber güvenlik alanında bazı sorunlar sürükleyebilir. Atmaca, “Karşınızdaki kişinin sahte olup olmadığını kesin olarak söyleyecek, yüzde 100 veya yüzde 99 oranında çalışacak bir yazılım şu an mevcut değil.” diyerek, bu konuda bilinçlendirme çalışmalarının gerekliliğine vurgu yapıyor.
“Deepfake” teknolojisinin en büyük tehditlerinden biri finans sektörüne yöneliktir. Atmaca, bankaların uzaktan müşteri kayıt sistemlerinin bu teknoloji ile kolayca kandırılabileceğine dikkat çekiyor. Bunun yanında, deepfake yazılımlarının dünya genelinde ciddi bilgi hırsızlığı ve propaganda hedeflerinde de kullanıldığı ifade ediliyor. Siyasetçiler üzerinde gerçekleştirilen sahte konuşmaların kaydedilmesi gibi uygulamaların çoğu kişi tarafından fark edilmediği vurgulanıyor. “O kadar profesyonel kullanıyorlar ki, hedef kişi bunun sonradan dahi farkına varamıyor.” ifadeleri, deepfake’in ne kadar etkili bir şekilde kullanıldığını ortaya koymaktadır.
Deepfake yazılımlarını tespit etme oranlarının %70-80 arasında değiştiğini belirten Atmaca, bu noktada özellikle bilinçlendirme çalışmalarının ve kimlik doğrulama protokollerinin önemine işaret ediyor. Kullanıcıların bu tehditlere karşı korunabilmesi için geliştirilmesi gereken çeşitli çözümler ve önlemlerin gerektiği aşikardır.
Yakın gelecekte, mesajlaşma ve video konferans imkanı sunan bazı popüler uygulamaların kullanıcıları güvenlik kontrollerinden geçireceği öngörülüyor. Atmaca, örnek olarak bankalarda kimlik kartı kullanılarak gerçekleştirilen hesap açma işlemlerini ele alıyor. “Kimlik kartınızı telefona yaklaştırıyorsunuz, okuma yapılıyor, ardından bir güvenlik sisteminden geçiyorsunuz.” diyerek, bu tür uygulamaların ilerleyen zamanlarda WhatsApp gibi platformlarda da görülebileceğini belirtiyor.
Kullanıcılar, “Gerçekten bu siz misiniz?” sorusunu yanıtlamak için güvenlik kontrollerinden geçebilecek. Atmaca, bu sistemlerin ilk başta yadırganabileceğini, ancak belli bir seviyede güvenlik sağlanarak deepfake gibi tehditlerin önüne geçilebileceğini düşünüyor. Bu da, gelecekte siber güvenlik alanında daha bilinçli bir yaklaşım ve önlemler geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.