Çiftçilerin Durumu Üzerine Değerlendirmeler
Gürer, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde, “Ülkemiz çiftçisi mutsuz.” ifadesini kullanarak, tarım sektöründe yaşanan kayıplara dikkat çekti. Türk tarımı, özellikle son yıllarda ciddi zorluklarla karşı karşıya. 2001 ile 2024 yılları arasında Türkiye’de hem toplam tarım alanı hem de işlenen tarım alanlarında önemli bir azalma gözlemlendi. Gürer, çiftçi sayısındaki düşüşün yanı sıra, çiftçilerin sigorta primlerini ödeyemez hale gelmelerini de eleştirdi.
Çiftçi Refahının Gerilemesi
Gürer, yaptığı açıklamada, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nün bu yıl çiftçiler için ne kadar anlamlı olamadığını dile getirirken, “Yaşanan don felaketi ve düşük alım fiyatları, çiftçimizin tarımdan beklediği desteği alamamasına neden oldu.” dedi. Refah seviyesindeki düşüş, üretimden uzaklaşmayı ve genç neslin tarıma yönelmemesini beraberinde getiriyor. Resmi verilere göre, Türkiye’deki çiftçilerin yaş ortalaması 54 ile 56 arasında değişmektedir.
Girdi Fiyatlarındaki Artış
Gürer, girdi fiyatlarındaki astronomik artışa da dikkat çekti. 2020 yılında tonu 2.140 liraya satılan DAP gübresinin fiyatının 27.000 liraya çıkmasının, çiftçilerin üretim yapmasını imkânsız hale getirdiğini ifade etti. Bu süreçte çiftçilerin mesleklerinden soğuduğunu ve üretim yapmaktan uzaklaştıklarını belirtti.
Tarım Arazilerindeki Kaybın Boyutu
AK Parti iktidarları dönemi tarım politikalarının çiftçi refahını gerilettiğini söyleyen Gürer, Türkiye genelinde tarım alanlarının önemli ölçüde azaldığını belirtti. 2001 yılında 40 milyon 967 bin hektar olan toplam tarım alanı, 2024 yılında 38 milyon 619 bin hektara gerileyerek 2 milyon 348 bin hektar kayıp yaşanmıştır. Bu, yaklaşık olarak 3 Niğde ilinin büyüklüğüne eşdeğerdir. Gürer, 2010 yılında 24,4 milyon hektar olan tarım arazisinin 2019 yılında 23,1 milyon hektara düştüğünü de vurguladı.
Tarım Politikalarının Yeniden Gözden Geçirilmesi
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarım alanlarındaki kayıpların yalnızca tarım sektörünü değil, gıda güvenliğini ve ülke ekonomisini de ciddi şekilde etkilediğini belirtti. “Tarım politikalarının başarısız olduğunun en açık göstergesi,” dedi Gürer. Tarım alanlarındaki kayıpların önüne geçebilmek için kapsamlı politikaların oluşturulması gerektiğini ifade etti. Tarımsal üretimin desteklenmesi ve çiftçilere teşvikler verilmesi gerektiğine de dikkat çekti.
Çiftçilerin Maceraları ve Sorunları
Gürer, çiftçilerin üretiminden kazanç sağlayamaz hale geldiklerini ve kredi borçlarının 1 trilyona yaklaştığını belirtti. Türkiye Ziraat Odaları’na kayıtlı 5 milyon çiftçiden yalnızca 2 milyon 340 bininin Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dâhil olduğunu vurguladı. Ayrıca TARSİM Tarım Sigortası’ndan yararlanan çiftçi sayısının bu rakamın altında kaldığını açıkladı.
2009 yılında zorunlu sigortalı tarım çalışanları sayısının 1 milyon 14 bin 948 iken, 2025 yılı Şubat ayında bu sayının 414 bin 941’e gerilemesi, çiftçilerin güvencesiz çalışmak zorunda kaldığını gösteriyor. Gürer, “Ülkemizde çiftçimiz mutlu değildir.” dedi.
Tarımı Tehdit Eden Gelecek
2011 yılında tarım sektöründe 5 milyon 289 bin kişilik istihdam varken, bu sayının günümüzde 4 milyon 827 bine gerilediğine dikkat çeken Gürer, tarım işçileri ve çiftçilerin ciddi iş kaybı riski ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Bahçe bitkilerindeki büyük hasar, tarım işçilerini de olumsuz etkiliyor. Bu durum, tarımın geleceği için büyük bir belirsizlik oluşturmaktadır.