İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları devam ediyor. Bu bağlamda, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze planı yeniden gündeme oturdu.
İsrail Başbakanlık Basın Ofisi’nin yaptığı açıklamaya göre, Netanyahu ile Trump arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti.
Görüşme sırasında, Trump’ın Netanyahu’ya Washington’da iki İsrailli diplomatın silahlı saldırıda hayatını kaybetmesi nedeniyle derin üzüntüsünü ifade ettiği belirtildi.
Aynı zamanda, görüşmede Netanyahu ile Trump’ın Gazze’ye yönelik saldırıları ele aldıkları kaydedildi. Trump, Netanyahu’nun Gazze için oluşturduğu planda ilerleme sağlanmasına destek verdiğini aktardı. Bu plan, “İsrailli esirlerin serbest bırakılması, Hamas’ın ortadan kaldırılması ve bölgedeki Filistinlilerin başka ülkelere sürülmesi” gibi unsurları kapsıyor.
İki liderin, İran’ın nükleer silaha sahip olmaması için de iş birliği yapma konusunda anlaştıkları ifade edildi.
Bu telefon görüşmesinin, Trump ile Netanyahu arasında sorun olduğu iddialarının ardından gerçekleşmesi dikkat çekti.
ABD’nin İran ile nükleer müzakerelere başlaması, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın görevden alınması ve Yemen’deki Husilerle ateşkes sağlanması, iki lider arasındaki sorunların işareti olarak yorumlandı.
İsrail basınında, Trump’ın Netanyahu ile olan temasını kesme kararı aldığı öne sürülmüştü. Ancak, daha sonra Hamas ile ABD arasında gerçekleştirilen doğrudan görüşmeler sonucu, ABD-İsrail çifte vatandaşı olan esir asker Idan Alexander’ın serbest bırakıldığı ve İsrail’in anlaşmadan haberdar olduğu kaydedildi.
ABD Başkanı Donald Trump, 13-16 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirdiği Orta Doğu turuna İsrail’i dahil etmemişti. Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde, İsrail’in karşı çıkmasına rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın isteği doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını duyurmuştu. Uçaktaki açıklamasında, bu konudaki görüşünü İsraillilere sormadığını ifade etti.
Tüm bu gelişmeler, Trump’ın Orta Doğu ziyaretine İsrail’i dahil etmemesinin “Washington yönetiminin İsrail’i bölgesel diplomatik süreçlerin dışına ittiği” şeklinde yorumlanmasına neden oldu.