USD39,10
%0.04
EURO44,46
%0.52
BIST9.356,04
%-1.26
Petrol64,78
%0.53
GR. ALTIN4.202,26
%1.92
BTC4.267.250,03
%0.14
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Türkiye’nin 70’leri: Duvarlar ve İbrahim Efendi

Türkiye’nin 70’leri: Duvarlar ve İbrahim Efendi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

1970’li yılların Türkiye’sine dair, öğrenci olaylarının arttığı ve ülkenin askeri darbeye sürüklendiği günleri, dört üniversite öğrencisi gencin bakış açısıyla gözler önüne seren “Duvarlar” adlı eser, Caner Almaz’a ait. “Saatçi İbrahim Efendi” Tarihi adlı romanı ile mansiyon ödülünü kazanan Elvan Kaya Aksarı ise dikkat çeken bir diğer yazar.

Kesintisiz olarak 17 yıldır verilen bu ödülün jüri üyelerinden biri olmaktan gurur duyuyorum. İçinde bulunduğumuz yılın zorlukları ve değişken dinamikleriyle örtüşen bu eserler, hem konuları hem de karakterleriyle tarihsel süreçteki tekrarlanabilir olayların birer örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Caner Almaz, “Duvarlar”da Türkiye tarihinin sosyo-politik anlamda son derece çalkantılı dönemine ışık tutarken, kahramanların yaşadıklarını her bir kişinin perspektifinden aktarıyor. Bir gerçekliğin tek başına var olmadığını, alınan her kararın ve sarf edilen her sözün, kahramanların bulunduğu şartlarla açıklanabileceğini vurguluyor. Duvar ve leke benzetmesi üzerinden toplumsal kutuplaşma ve sorunlarına da değiniyor. Almaz, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Ben 1986 doğumluyum. O günleri görmedim. Romanımda anlattığım dönemi yaşamadım. Bu olayların şahidi değilim. ‘Duvarlar’da bir neslin hayal kırıklığını aktarmak istedim. O günlerde yaşanan acılar, sadece o dönemi yaşayanlara ait değildir. Çünkü miraslar sadece maddi değildir; aynı zamanda yaşanan büyük hayal kırıklıklarının yarattığı manevi unsurlar da sonraki nesillere kalır. İleride, on yıllar sonra başka yazarlar, o günlerin hikâyelerini yazacaklar. Umut ediyorum ki, o günlerin yazarları, bugünün zorlu şartlarından ilham alacaklardır.”

Elvan Kaya Aksarı, Lizi Behmoaras Ödülü olarak anılacak mansiyon ödülünün sahibi olarak, saatlerin gölgesinde kendine yeten bir hayat süren Saatçi İbrahim Efendi’nin yolculuğunu kaleme alıyor. İdari kurumlardan bağımsız bir yaşam sürmeyi hedefleyen Diyojenvari bir karakter olan İbrahim Efendi’nin hayatı, bazı zorluklara rağmen kurumların kontrolsüz müdahaleleriyle altüst oluyor. Roman, bu ilişkiler üzerinden kurumların işleyişini sorguluyor.

Her yılki geleneksel ödül töreni, bu yıl da Fransız Sarayı’nda düzenlendi. Ancak bu kez, jüri başkanımız yazar araştırmacı Lizi Behmoaras’ın kaybı nedeniyle hüzünlü bir ortamda gerçekleşti. NDS Fransız Lisesi Müdürü Alexandre Abellan, yaşanan durumu şu sözlerle ifade etti: “Vefat haberini alır almaz, bu bizim için apaçık bir gerçeklik haline geldi: Bu gece sana adanmalıydı. Oybirliğiyle, bundan böyle mansiyon ödülünün senin adını taşımasına karar verdik.”

2025 JÜRİSİ:

Liz Behmoaras (jüri başkanı), Yazgülü Aldoğan, Tomris Alpay, Emel Kefeli, Arzu Öztürkmen, Zeynep Sabuncu, Özlem Yüzak, Tara Civelekoğlu ve Zeynep Seza Yılmaz’dan oluşmaktadır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Türkiye’nin 70’leri: Duvarlar ve İbrahim Efendi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Girdap Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!