Son dönemde, “İsrail-İran savaşı petrol arz ve talebini nasıl etkileyecek?” sorusu gündemin önemli maddelerinden biri haline geldi.
ABD’de benzin fiyatlarının düşmesi ve elektrikli araçlara geçiş sürecinin yavaş olması, petrol talebinde bir artış yaşanmasına neden oldu.
Petrol piyasalarında gelecek yıllara yönelik yüksek arz beklentileri ön plana çıkmaya başladı.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olan Çin’de 2027 yılında petrol talebinin zirve yapacağına dair öngörülerine karşın, ABD’deki benzin fiyatlarının düşük olması ve elektrikli araç geçişinin yavaş olması nedeniyle küresel petrol talebinin 2030 yılına kadar artış göstermeye devam edeceğini öngörüyor.
Sanayileşmiş ülkelere danışmanlık hizmeti sunan IEA, petrol talebinin 2030 yılında zirve yapacağı beklentisini korumakta. Ancak Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrol tüketiminin 2030’dan sonra da artış göstermeye devam edeceğini öngörüyor.
2030 SONRASI TALEBİN DÜŞMESİ BEKLENTİLER ARASINDA
IEA’nın yıllık raporuna göre, petrol talebinin 2029 yılında günlük 105,6 milyon varil ile zirveye ulaşması, 2030 yılında ise hafif bir düşüş yaşanması öngörülüyor.
KÜRESEL PETROL ÜRETİM KAPASİTESİ TAHMİNİ
Küresel petrol üretim kapasitesinin, günlük 5 milyon varilden fazla artışla 2030 yılına kadar günlük 114.7 milyon varile ulaşması bekleniyor. Ne var ki, İsrail ile İran arasında yaşanan beş günlük çatışmalar, Ortadoğu’dan gelen petrol arzını tehdit etmekte ve bu durum, geçtiğimiz Cuma günü petrol fiyatlarının varil başına %5 artarak 74 doların üzerine çıkmasına yol açtı.
IEA, büyük bir aksaklık yaşanmaması durumunda, tahminlerin 2030 yılına kadar arzın yüksek olacağını gösterdiğini ifade etti.