Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Ahmet Şahin ve şoförü Sonkan Turan da tutuklandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, 24 gün önce tutuklanan Büyükçekmece Belediye Başkanı CHP’li Hasan Akgün’ün yerine başkanvekili olarak seçilen Ahmet Şahin ve şoförü Sonkan Turan da tutuklandı.
BAŞKAN VEKİLİ ŞAHİN: “HİÇ KİMSEDEN PARA ALMADIM, İDDİALAR ASILSIZ”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında “suç örgütü yöneticiliği, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlamalarla birçok isim hakkında işlem başlatılmıştı. Gözaltına alınan Şahin, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde verdiği 24 sayfalık ifadede, aylık gelirinin 500 bin lira olduğunu belirtti ve sadece babasıyla kurduğu Sema İnşaat Turizm ve Gıda Ltd. Şti. adlı şirketin %45 ortağı olduğunu ifade etti.
“NE O.K.D.’Yİ TANIRIM NE NUHOĞLU İLE İLİŞKİM VAR”
Şahin’e, Ali Nuhoğlu’nun “şirketinden çekilen paraların şoförü aracılığıyla Çırpıcı Parkı yakınlarında kendisine teslim edildiği” yönündeki beyanları soruldu. Nuhoğlu, ifadelerinde 520 bin ve 1 milyon dolar olmak üzere iki ayrı teslimattan bahsetmişti.
Ancak Ahmet Şahin iddiaları reddederek, “Ne O.K.D.’yi tanıyorum, ne de Nuhoğlu’yla bir ilişkim oldu. Kimse bana para vermedi” dedi. Şahin, O.K.D. ile daha önce hiç karşılaşmadığını da belirtti.
ŞOFÖR O.K.D: “PATRONUMUN TALİMITAYLA TESLİM ETTİM”
Soruşturma kapsamında ifade veren O.K.D., patronu Ali Nuhoğlu’nun yönlendirmesiyle Fikirtepe’deki ofisten aldığı para dolu çantayı Çırpıcı’daki şantiyede Şahin’e teslim ettiğini söyledi. O.K.D., “Araca yaklaştım, çantayı bagaja bıraktım. Konuşmadık. İkinci bir kez de para teslim ettim.” ifadelerini kullandı.
ŞAHİN: “BAZ İSTASYONU VERİLERİ TESADÜFEN ÇAKIŞMIŞ OLABİLİR”
Yetkililer tarafından, 2024’ün Haziran, Temmuz ve Kasım aylarında O.K.D. ile baz istasyonu verilerinde çakışma olduğu da Şahin’e iletildi. Şahin, bu durumu şöyle yorumladı:
“Fatih, Bakırköy ve Zeytinburnu’nda İBB’ye ait sosyal tesislere sık giderim. Aynı anda aynı yerde bulunmuş olabiliriz. Bu durum bir tesadüftür.”
Şahin, ifadesinin sonunda kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini, tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu yineleyerek, “Ben kimseyle para alışverişinde bulunmadım. Bu iddialar asılsızdır” dedi.
SAVCILIĞIN SEVK YAZISI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sunulan sevk yazısında, Ahmet Şahin’in, “çıkar amaçlı suç örgütü” kurduğu iddia edilen Ekrem İmamoğlu yapılanmasında, yönetici pozisyonundaki Fatih Keleş’in yönlendirmesiyle hareket ettiği öne sürüldü.
“BASKI VE ZORLAMAYLA PARA VERİLDİ”
Dosyada, etkin pişmanlıktan yararlanan iş insanı Ali Nuhoğlu’nun beyanlarına da yer verildi. Nuhoğlu, Fatih Keleş’in baskısı sonucu, çalışanı O.K.D. aracılığıyla Ahmet Şahin’e para vermeye zorlandığını savundu.
Şahin ise O.K.D.’yi tanımadığını ileri sürdü. Ancak HTS (haberleşme trafik sistemi) kayıtları ve plaka tanıma sistemi verileri, Şahin ile O.K.D.’nin aynı tarihlerde aynı bölgelerde bulunduğunu ortaya koydu. Yazıya göre, iki ismin birçok kez ortak baz sinyali verdiği ve aynı güzergahta bulundukları tespit edildi.
O.K.D. ifadesinde, Şahin’e para verdiğini doğruladı. Bazı tarihlerde küçük farklılıklar olsa da, savcılık bu durumu “olayın üzerinden uzun zaman geçmesine” bağlayarak doğal kabul etti.
“İMAMOĞLU YAPILANMASI ADINA RÜŞVET ALDI”
Savcılık yazısında, Şahin’in, Ekrem İmamoğlu adına hareket ederek iş insanlarından rüşvet aldığı yönünde kanaat oluştuğu vurgulandı. Bu kapsamda Şahin’in, “suç örgütüne üye olmak” ve “rüşvet almak” suçlarından tutuklanması talep edildi.
ŞOFÖR HAKKINDAKİ İDDİA
Şahin’in şoförü Sonkan Turan hakkında da benzer suçlamalar yöneltildi. Turan, kendisine ait aracı başka kimsenin kullanmadığını ifade etti. Ancak savcılık, bu açıklamayı “suçtan kaçmaya yönelik” olarak değerlendirdi. Olay günlerinde Turan’ın, hem Şahin hem de O.K.D. ile birlikte olduğu belirlenirken, rüşvet suçuna “yardım eden” sıfatıyla katıldığı öne sürüldü.
