Başkanlar Pazarda, Gerçekler Nerede?

Eskiden ilçe belediyelerinin halka yönelik tüm olumlu ya da olumsuz çalışmaları ulusal medya veya yerel basın aracılığıyla halka duyurulurdu. Şimdi ise medya organlarına ihtiyaç duymayan belediye başkanları, sosyal medyadan sahaya inip adeta “şov” yapıyor.
Pazarda tezgâh denetleyen başkandan, halk ile iç içe sohbet edenine kadar… Özellikle AK Partili belediyelerde bu artık bir “proje” haline geldi. Kiminle konuşsan, “halk adına çarşı pazar dolaşıyoruz” diyorlar. Güzel, hoş bir uygulama gibi görünebilir ama icraat kısmı biraz havada kalıyor.
Pazarda serbest ekonomi ile domates satan esnafın faturasına bakmak, “Neden bu fiyata satıyorsun?” diye sorgulamak kolay. Ama asıl mesele, terazide hile var mı, mal çürük mü, halk sağlığı korunuyor mu, onlara bakmak. Esnaf derdini anlatıyor ama başkan hâlâ “bu kadar vicdansız olmayın” diyerek ahlak dersi vermekle meşgul.
Oysa esas sorulması gereken, domatesin fiyatının halkın bütçesine uygun olup olmadığı. Ama halk da bunu rahatça söyleyemez. Çünkü bir lafı hükümete dokunduracak olsa, ertesi gün pişman olur.
Madem sahaya iniyorsunuz, madem sosyal medyada yanınıza medya almadan gövde gösterisi yapıyorsunuz, o zaman bilin ki bu şekilde kimseyi ikna edemezsiniz. Aksine, daha komik bir görüntü ortaya çıkıyor. Hele ki sorgu-sual tarzınız vatandaşı küçümser tondaysa, bu sizi iyice yerin dibine sokuyor.
Soğan-patates sizin işiniz değil. Sizin işiniz, ilçenizi olası bir depreme hazırlamak, altyapıyı güçlendirmek, kentsel sorunları çözmek. Bu tür şovlar size de, partinize de puan kazandırmıyor; aksine kaybettiriyor.