Medyanın Çivisi Çıkmış!

Bu ülkede medya yıllardır devletin karşısına dikilmiş bir silah gibi kullanıldı. Ulusal medyanın bazı yayın organları, kendilerine verilen özgürlüğü hiçbir zaman doğru ve tarafsız kullanmadı. “Basın özgürlüğü” adı altında kılıf uyduruldu, ama işin özünde medya patronları kendi çıkarları için ekranları kiraladı gazeteleri satın aldı.
Ben bu mesleğin içinden gelen biri olarak açık söylüyorum: Medya bu ülkede her zaman uzun süre üçüncü güç oldu. Ama o güç çoktan elinden alındı. Bugün artık ulusal da yerel de medya diye bir şey kalmadı. Tek güçlü olan devlet ve onun demir yumruğu.
Bunu nereden mi biliyorum? Görünen köy ortada! Yıllar önce basına vurulan tırpanla birlikte medya sahipleri bir, bir diz çöktü. Özgürlük adı altında yıllarca devletle pazarlık yapan, siyaseti yönlendirmeye kalkan medya baronları tek tek teslim alındı. O günden sonra televizyon kanalları ve gazeteler el değiştirdikçe tek sesli hale geldi. Medya adeta SATILIK hale geldi. Devlet ile işi olan medya dünyasına yatırım yaptı, işi bitince de aynı yayın organlarını içinde ki yönetici ve gazetecilerle birlikte başka bir holding sahibine sattı. Bu nedenle el değiştiren medya yayın kuruluşları ve habercileri birlik yapıp havuz medya anlayışı ile hepsi aynı ağızdan hükümet güzellemesi yapmaya başladı.
Son örnek ortada: SHOW TV ve HaberTürk’ün sahibi Can Holding, çeşitli suçlamalar sonucu TMSF’ye devredildi, kayyım atandı. Yanında holdinge bağlı 121 şirket de çöktü. Daha önce Uzan grubunda ne olduysa, bugün de aynı senaryo oynanıyor.
Evet, devlet görevini yapıyor diyebiliriz. Çünkü bu ülkede kimse “Ben basınım, bana dokunulmaz” diyerek dolaşamaz. Suç işleyen bedelini öder. Ama asıl sorun şurada: Basın yıllardır yolsuzlukların, hırsızlıkların, kirli ilişkilerin kalkanı haline getirildi. Hal böyle olunca, halkın güvenmesi gereken medya, en güvenilmez kurum haline geldi.
Artık kimse ekranlardan, gazetelerden doğruları beklemesin. Çünkü bu ülkede “cami çalan kılıfını hazırlar” zihniyeti hüküm sürüyor. Medya da o kılıfın en önemli parçası olmuş durumda.
Sonuç mu? Çok net: Bu ülkenin çivisi çıkmış. Ve ne yazık ki bu gerçeği haykıracak tam bağımsız bir basın organı bile kalmamış!