Bir Yüzükle Gelen Büyük Dönüşüm – Dış Politika ve Dünya Liderliği

Bir lideri sadece ülke içindeki icraatlarıyla değil, dünyadaki konumuyla da tartmak gerekir. Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar yıllarında Türkiye’nin dış politikası da inişli çıkışlı, ama bir o kadar da dikkat çekici bir yol izledi.
İlk Yıllar: “Komşularla Sıfır Sorun”
2000’li yılların başında Türkiye, Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecini hızlandırdı. Reform paketleri ardı ardına geldi, demokrasi ve insan hakları vurgusu yükseldi. “Komşularla sıfır sorun” politikasıyla Türkiye bölgesinde barışçıl ve uzlaşmacı bir aktör olma yoluna girdi.
Orta Dönem: Bölgesel Güç Olma Çabası
2010’lara gelindiğinde Türkiye, Ortadoğu’da etkinliğini artırdı. Filistin meselesinde sert çıkışlar, Davos’ta “one minute” krizi, Mavi Marmara olayı Erdoğan’ı İslam dünyasında kahraman haline getirdi. Arap Baharı sürecinde Türkiye, demokrasi taleplerini destekleyen bir ülke olarak öne çıktı.
Zor Yıllar: Çatışmalar ve Gerilimler
Suriye iç savaşı, Türkiye’nin dış politikasını en çok zorlayan süreç oldu. Milyonlarca mülteci Türkiye’ye sığındı. Rusya ile uçak krizi, ABD ile FETÖ gerginliği, Avrupa ile mülteci pazarlıkları Ankara’yı köşeye sıkıştırdı. Yine de Türkiye, sahada aktif bir aktör olmaktan geri durmadı.
Dünya Sahnesinde Erdoğan
-
ABD’den Rusya’ya, Avrupa’dan Afrika’ya Erdoğan bugün masaya oturan, sözü dinlenen bir lider konumunda.
-
BM kürsüsünden “Dünya beşten büyüktür” çıkışıyla küresel sistem eleştirilerinde simge isim oldu.
-
Afrika açılımı, Türk dünyası ile ilişkiler, Katar başta olmak üzere Körfez ülkeleriyle yakın bağlar kuruldu.
-
Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye’nin arabulucu rolü dünya çapında takdir topladı.
Güçlü Yanlar
-
Türkiye’nin küresel görünürlüğü arttı.
-
Savunma sanayii ve diplomasi bir arada yürütülerek caydırıcılık sağlandı.
-
Erdoğan, kişisel liderlik karizmasıyla dünya gündeminde yer edindi.
Zayıf Noktalar
-
AB süreci neredeyse tamamen tıkandı.
-
Suriye meselesi hâlâ çözülmedi, mülteci yükü ağır.
-
Batı ile gerilimler ekonomik ve siyasi maliyetler getirdi.
-
“Sıfır sorun” hedefi, birçok komşuyla “çok sorun”a dönüştü.
Sonuç
Recep Tayyip Erdoğan, dünya liderleri arasında kendine bir yer edindi. Seveni de var, sert eleştireni de. Ama kimse onun sahada ve masada aktif bir lider olduğunu inkâr edemez.
Yiğidi öldür ama hakkını yeme: Erdoğan döneminde Türkiye, pasif bir izleyici değil, oyun kurucu olma iddiasıyla hareket etti. Ancak bu iddia, beraberinde ağır yükleri ve riskleri de getirdi.