USD42,97
%0.07
EURO50,62
%0.31
BIST11.292,41
%0.64
Petrol61,62
%0.47
GR. ALTIN5.963,60
%-0.5
BTC3.812.191,03
%0.32
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Mehmet Saatçi
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Şapkam nerede Nazmiye?

Şapkam nerede Nazmiye?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şapkam nerede Nazmiye?

Bazı ilişkilerde 10 yılda 10 dakika yol alamazken, bazı ilişkilerde 10 dakikada 10 yıl yol alınabiliyormuş.

Evet ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun” der Gorki. Ve izahını Sartre yapar; “Uyursan gece biter, uyuyamazsan sen.” Freud ekler: “Çok uyumak kaçmaktır, uyuyamamaksa yakalanmak.” Vasconcelos ise “Uyuyalım insan uyudu mu her şeyi unutur” derken, Neyzen Tevfik “Ben böyle gecenin şafağını öpeyim” diye son noktayı koyar.

İnsanlara kendimi anlatmaya çalışmaktan yoruldum. Bir garip hâl içerisindeyim. Ne gitmelerim gitmek, ne kalmalarım. Aslında hiç br yere gitmek istemiyorum. Ama burdan gitmek istiyorum. Bir sürgün hikayesi gibi yüreğim. Geçmişe bakmaktan, gelecek kaygısı yaşamaktan, bu günümüzü de telef etmekteyiz. Dışardan bakınca belli olmayan zor şeyler yaşıyor insan. Kendine bile açıklayamadığı şeyleri kimseye hissettirmiyor. İçimizde yaşayıp bitirmeye o kadar çok alışmışız ki ; gece yanlışlarımızla astığımız kendimizi, sabah umutlarımızla sarılmaktan hiç çekinmiyoruz…

Mayalar 2012’de kıyamet kopacak demişti evet kopmadı ama o tarihten sonra da resmen başımıza gelmeyen kalmadı. Mayalar bir şey biliyormuş ama tam adını koyamamışlar, olur o kadar ara sıra, bazen, her zaman…

Hazreti Musa elinde asa denizleri yarsa, hû çekerekten hepimizi kutsa, şampiyon olsa Bursa Bursa Bursa. Sadece size gün aymasın la, cahiliye devri cahilleri sizi…

Ne demiş Frida Kahlo bacı; Dumanını saklayınca yanmıyorsun sanıyorlar…

Büyümek için illa sevdikleri mi ölmeli insanın?

Yıllar sonra fark edersin ki; büyüyen sen değilsin aslında. Büyüyen “keşke”lerin. Büyüyen, çoğalan, “keşke babamla!!” diye başlayan cümlelerin, ve hiç büyümeyen bir yanı hep eksik kalacak olan çocukluğun. Hiç büyümeyenini sakladığındandır. Ben kendimin dedesiyim aslında.

İçimde ki çocuğun da anasını zitmeyelerdi iyiydi. Zerre insanlık bırakmıyor insanımsılar kuzum.

İngiliz oyuncu Tom Hardy diyor ki; “Tek başına vakit geçirmek tehlikeli birşey çünkü insanlarla ne kadar çok vakit kaybettiğini anlıyorsun”…

Hatalarını söylemediğimiz için kendini kusursuz sanan insanlar var. Bazı insanlar susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki siz istediğiniz kadar hayatınızda hepsi. Göz yumduğunuz kadar dürüst ve sustuğunuz kadar insanlar!

Cübbeli’nin görüntüleri gibi benim de bir yerlerde saklı sex kasetim var mı aceba?

Bunu öğrenmenin iki yolu var;

1- Siyasete bulaşıp, Sedat Peker’e sataşmak.

2- Kendi tarikatımı kurmak.

İkincisi daha mantıklı geliyor, toplanın Ey Cemaat’im, Sevgili Fancıklarım, Müritlerim, Dostlar, Sivaslılar, Romalılar, Vatandaşlar, beni dinleyin; Ben buraya Sezar’ı gömmeye geldim, övmeye değil. Şaka la şaka, tarikat kuruyoruz, kedicik dosyasını kapatıp köpecik dosyası açıyoruz. Yırttık ekonomik sıkıntılardan artıkın…

Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi; dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz…

Şapkam nerede Nazmiye?

İnsan öldüğünde en yakınının, en sevdiğinin unutma süresi 18 aymış. (Hatta bu en uzun süre imiş) Yani 18 ay sonra acısı diner, sizi tatlı bir anı olarak anımsarmış. Düşününce içim acidı bir an. Değer verdiklerimin, çok sevdiklerimin, “Onlar olmadan asla olmaz” dediklerimin bile beni 18 ay sonra unutacak olması… ?

İyi bir iș, geniș bir ev, bir araba, emeklilik hayalleri, “Hele şu da olsun rahatlayacağım'” derken bir bakıyorsun hayatın sonuna gelmişsin. Lakin bizim yaratılış sebebimiz araba, ev, bağ, bahçe değil ki. Hiçbir değer üretmeden, iz bırakmadan yaşanan bir hayat 80 yıl değil de 800 yıl olsa ne yazar ki, 18 ayda unutulduktan sonra.

-insanın yetiştirdiği insanlar olmalı, eğitimci olmasa bile..
-Yazdığı bir kitabı olmalı en azından, ya da yazmaya azmettiği…
-Tanımadığı, adını bile bilmediği insanlarda iz bırakmışlığı olmalı..
Birileri çevirmeli yolunu “Siz beni tanımazsınız ama ben sizi tanıyorum, siz benim hayatımı değiştirdiniz demeli yllar sonra..

-insanlara selam vermekten korkmak şöyle dursun tanımadığı onlarca insanın yüreğine dokunmalı, sohbet etmeli, dertleşmeli, arkadaş olmalı. Ah! bu çok fazla dünya telaşesine dalmışlığımız yok mu. Mezardakiler de aynını yapmışlardı…

Evet ayet açık beyler, Allah’u teala buyuruyor ki; Ne gerçek kafirden kork, Ne gerçek Müminden. Korkacaksan Münafıktan kork. Kendin gibi görünenden kork.

Rabbim ben ve alayınızın hayatında ki eksiklikleri tez zamanda doldursın
Direnin ey insanlar, hatta direnirken de gülümsemeyi bırakmayın. Saygı ve hürmetle büyük küçük demeden alayınızın ellerinden öperim…

Unutmadan; Cesaret bulaşıcıdır…

10 kuruşluk pul ve imza…

“Okuyucular üzülmesin, çünkü; Bozkurtlar dirilecektir.”

Mehmet SAATÇİ

Şapkam nerede Nazmiye?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Girdap Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!