Sinekten Yağ Çıkartmak: Motorcuya Ceza, Ama Motorcular İçin Yol Yapan Yok!
Yahu insanın aklı şaşar: Trafik İstanbul’u, Ankara’yı, tüm metropolleri kilitlediğine göre çözüm nedir? Trafiği azaltmak için insanlar çareyi motorda arıyor. İşi, gücü, ev latifesi olan, ekmeğini kazanan insan — “trafikten kurtulayım” diye motor alıyor. Peki devlet ne yapıyor? Çözüm üretmek yerine ceza makinesini çalıştırıyor.

Motorcu sağdan sola, soldan sağa gidiyor; cambaz mı dersin, usta mı dersin; hal çaresizlik. Çünkü ona özel bir yol yok. Şerit yok, güvenli park alanı yok, tahsis edilmiş otopark yok. Kaldırıma park edince ceza, kask takmadın mı ceza, ek sepet ruhsata uymuyor mu ceza, susturucu mu taktın ceza — ceza ceza ceza. Ne oldu? İnsan motor almaktan pişman oldu.
Bunun adı adalet değil, prangadır. Üstelik bu prangayı en çok dar gelirli, toplu taşımada rahat edemeyen, işine motorla gitmeye çalışan insanlar çekiyor. Zengin adamın işi mi motorla yolculuk? Hayır. O yüzden denetim hangi kesime göredir, kim anlar?
Söyleyeyim: Eğer amacınız gerçekten trafiği düzenlemek, hayatı kolaylaştırmaksa önce altyapıyı kuracaksınız. Önce şunu yapın:
-
Motorculara özel şeritler yapın — ana arterlerde motosikletlilerin güvenle ilerleyebileceği, otomobille çarpışma riskinin az olduğu ayrılmış yollar.
-
Her semtte motosiklet park alanları oluşturun. Kaldırımı işgal etmek zorunda kalan insanları suçlamadan önce, onlara park edebilecekleri yer verin.
-
Adil, makul ceza politikası izleyin: Önce uyar, sonra eğit. Sürekli para kesmek değil, önce altyapı ve eğitim.
-
Sürüş eğitimi ve belge denetimi: Gerçek eğitim verin, bilinçli kullanıcı çıkarın. Kask zorunluluğu ve güvenlik önlemi elbette olmazsa olmaz — ama bu kuralları herkes için uygulanabilir hâle getirin.
-
Alternatif ulaşım teşviki: Toplu taşımayı güçlendir, bisiklet-yaya altyapısını geliştir; insanlar mecburiyetten motor alma yoluna gitmesinler.
Ceza kesmek en kolay iştir; asıl marifet yol yapmak, düzen kurmak, çözüm sunmaktır. Önce yol yoksa, sonra ceza kesip insanları cezalandırırsanız bunun adı zulüm olur. Bu şehir bizim; herkesin hakkı var yolda güvenle yol almak.
Son sözüm net: Eğer devlet gerçekten trafik sorununu çözmek istiyorsa, önce kural koyar — sonra kuralı uygulayacak altyapıyı yapar. Ceza makinasını ısıtmakla trafikten, kent hayatından, insanın cebinden ve sabrından tasarruf edemezsiniz. Yeter artık, sinekten yağ çıkarmayı bırakın; önce yağ verecek tarlayı hazırlayın.
