“Hayat Üniversitesinden Mezun Olanlar”

Bir insanın itibar görmesi diplomasıyla olmuyor bence. Aklı olanın zaten çok okumaya ihtiyacı yoktur. Fazla okuyan da çoğu zaman kafası karışmış, ne okuduğunu bile anlayamaz hale geliyor. Ben hayata şöyle bakarım: Hayat, diploma değil, yetenek ister.
Bugün çok insan var, mastır yapmış, yüksek lisans yapmış, diplomalarla dolu. Ama iş pratiğe, sahaya gelince çuvallıyor. Çünkü ezberden ibaret. Oysa hayatın en büyük üniversitesi, hayatın ta kendisidir.
Ben kendi adıma konuşayım: İlkokulu bile yedi yılda zor bitirdim. Ama İstanbul’un Tophane semtinde yaşadığım hayat, bana hem yaşamı hem de gazeteciliği çok net öğretti. Diploması olan nice gazeteciyi cebimden çıkarttım çok gerilerde bıraktım, onlara haber atlattım, hatta çoğu benden gazeteciliğin pratiğini bile öğrendi. Şimdi ben üç üniversite mi bitirdim? Hayır. Ama Tophane de ki hayat üniversitesini başarıyla okudum.
Diploma bazen bir ehliyet gibidir. Ehliyetin var mı, var. Ama araba kullanmayı biliyor musun, işte orası meçhul. İş başvurularında da aynı: “Nereden mezunsun?” diye soruluyor, cevap Oxford, Harvard olunca kapılar açılıyor. Ama senin kişiliğine, yeteneğine, işini nasıl yapacağına kimse bakmıyor.
Şimdi bir de diplomasız yöneticiler meselesi var. Takmışlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasına. Varsayalım yok. Adam çeyrek asırdır ülkeyi yönetiyor, dünya liderleriyle masaya oturuyor. ABD başkanı, “Diploman yok, seninle görüşmem” mi diyor? Hayır. Adamı yanına alıp başköşeye oturtuyor. Bu işler diplomayla falan olmuyor, birebir ilişkiyle, akılla, cesaretle oluyor.
Diplomanın duvarda asılı olması hiçbir şey ifade etmez. Ben nice doktorlar gördüm, diploması var ama ne ruh var ne meslek bilgisi. Nice mühendisler gördüm, yaptığı inşaatın altında binlerce kişi öldü. Oysa herkes işini layıkıyla yapsa, bu ülkede diplomaya gerek kalmaz.
Benim sözüm şu: Diplomaya değil, işe bakın. Cesarete, yeteneğe, sorumluluğa bakın. Bir çocuk okula gidip yıllarını harcayacağına, ustasının yanında çırak olsa, hem iş öğrenir hem de hayatını kurar. Çobanlık bile bazı diplomalardan kıymetlidir; hiç olmazsa sürüler başsız kalmaz.
Benim yazılarımı alın, bir basın-yayın mezunu bile böyle kaleme alamaz. Çünkü bu iş, sadece bilgi değil; biraz da cesaret, biraz da hayat tecrübesi ister.