Bir Filmden Fazlası Değil, Gerçeğin Gölgesi…
Bugün bir film setindeydim…
Bir zamanlar adıyla fırtına koparan, hâlâ konuşulan bir ismin; merhum Abdullah Çatlı’nın beyazperdeye taşınan hikâyesinin seti.
Sahne ışıkları, kamera açıları, replikler… Hepsi yerli yerindeydi.
Ama ben o setin içinde, yıllar önce yaşadığım o karanlık dönemin sessizliğini duydum.
ABDULLAH ÇATLI’NIN KULLANDIĞI ARAÇ
Oyuncular görevlerini yapıyordu, yönetmen sahneleri tek tek çiziyordu.
Ben ise izliyordum; sadece bir filmi değil, bir dönemin yeniden kurgusunu.
Gözlerim sahnede, aklım ise geçmişteydi.
Çünkü ben bu hikâyenin “haberini” yıllar önce yazmıştım.
Bugün ise o haberin “filmini” izliyordum.
Evet, film güzel görünüyor. Oyuncular yetenekli, dekorlar gerçekçi.
Ama itiraf etmeliyim dostlarım:
Bu filmin yayınlanması bile bazı gerçekleri göstermeyecek.
Çünkü bazı gerçekler senaryoya sığmaz, bazı hayatlar da kurguda boğulur.
Sinema bazen bir ayna olur, bazen bir perde.
Bu film de öyle…
Bir dönemi anlatıyor ama o dönemin karanlığını değil, ışığa boyanmış halini gösteriyor.
Gerçeğe yaklaşmakla, gerçeği yaşamak arasında fark var.
Ben o farkı yıllar önce bizzat yaşadım.
Setten ayrılırken düşündüm;
Her oyuncunun yüzünde bir ifade, her sahnede bir mesaj var ama o mesaj hiçbir zaman tam olarak “gerçeği” anlatmayacak.
Çünkü gerçekler, çoğu zaman yazılamaz, sadece yaşanır.
Bana göre bu film, bir hatırlatmadır — bir dönemin yankısı.
Ama o dönemi yaşayanlar bilir ki, bazı şeyleri anlatmak cesaret ister.
Kimi kameralar bunu gösterir, kimileri gizler.
Benim görevimse, ne olursa olsun gerçeğin üstünü örten her perdeyi aralamaktır.
Son sahnede herkes alkışladı…
Ben alkışlamadım.
Çünkü benim alkışım, gerçeği gizlemeyene olur.
Ve bu film, ne kadar iyi olursa olsun, o karanlığın içindeki gerçeği tam olarak anlatamayacak.
️ Ek Not – Haluk Girti’den
“İşte Susurluk kazasının bir tek gerçeği var:
Bu bir kaza değil, cinayettir.
Ve bu konunun tüm gerçeklerini, belgeleriyle, tanıklıklarıyla
sadece benim yazdığım ‘Susurluk Skandalı ve Girdabın İçinden’ kitabında okuyup öğreneceksiniz.Bazı gerçekler vardır ki, onları deşifre etmek zordur, işte en önemlisi de o zaten zoru başarmak olacaktır.
Bizi izlemeye devam edin.”
