Sayın Çerkezköy Belediye Başkanı Sana Sesleniyorum…

Bu yazıyı okursanız belki yüzünüz kızarır, okumazsanız da ben tarihe not düşeyim:
Çerkezköy’ün sokakları köstebek yuvasına dönmüş!
Vatandaş arabasıyla giderken direksiyon değil, hayatta kalma savaşı veriyor.
Yollar delik deşik, kaldırımlar paramparça, bir sokak bitmeden beş çukur çıkıyor karşına.
Bir yandan yazın toz, bir yandan kışın çamur…
Peki Belediye nerede?
Koskoca ilçe, her sabah bir saha eğitimi parkuru gibi!
Sorunların Yumağı ÇERKEZKÖY! Halk Çözüm Arıyor…
Bir kadın çocuk arabasıyla yolda ilerleyemiyor,
Yaşlı adam bastonuyla yürüyemiyor,
Gençler bisiklet ve scooter’la değil, slalom yaparak mahallede gezmek zorunda kalıyor.
Ve tüm bunlara rağmen bu kentin yöneticileri hâlâ “hizmet ediyoruz” diyebiliyor.
Bak başkan…
Ben seni uyarmak için yazıyorum.
Bu bir itham değil, uyarı kabul et.
Vatandaş artık çukurlardan değil, boş vaatlerden bıktı.
Koskoca belediye bir yol yapamaz mı hatta yamayamaz mı?
Bir parke taşı döşeyemez mi?
Bu kadar mı zayıf irade? İşin siyaset boyutuna girmek istemiyorum. Bahaneler uyduruyormuşsun yok yeni inşaatlar yapılıyor yollar yeniden bozuluyor diye, bunlar kulağıma geliyor bilgin olsun, ama bu millet senin bahanelerinden bıkmış vaziyette vallahi ben bilmem bu millet seni kulağını bir çeker senin bile aklın durur, ondan sonra o kulak yelken olur ve Marmara denizinde yelken açarsın buda böyle biline. Benim şahsıma gelen halkın şikayetleri beni yordu bende seni haber yapmaktan yoruldum.
Biraz utanın, biraz vicdanınız sızlasın.
Sokakta gezen çocuğun ayağı takılıp düştüğünde,
o çukur sizin ihmallerinizin belgesidir.
Vatandaş şikayet etmeye utanıyor,
ama siz utanmıyorsanız ben yazarım.
Çerkezköy halkı size o koltuğu hizmet için verdi,
fotoğraf çektirip paylaşım yapasınız diye değil.
O koltukta oturuyorsanız,
önce o koltuğun hakkını vereceksiniz!
Ben görevimi yaptım, şimdi sıra sizde.
Ya çıkın o sokaklara, halkın gözünün içine bakın,
ya da bırakın o koltuğu, hizmet edecek biri otursun.
Bu yazı tehdit değil, vicdan çağrısıdır.
Ama bilin ki halkın sabrı bitti.
Ve ben söyleyeyim:
O yollar düzelsin, yoksa halkın yolu size tam tersine döner! Buda böyle biline.
