Korku Ticareti: İnsanlığın Yeni Zinciri
Her gün biraz daha korkutularak, biraz daha yönetiliyoruz…
Dünyanın en güçlü silahı artık atom bombası değil, korku.
Korku, ekranlardan sızıyor, haber başlıklarına yerleşiyor, sosyal medyada fısıltıya dönüşüyor.
Bir sabah “uzaydan bilinmeyen bir gemi yaklaşıyor” deniyor, ertesi gün “yeni bir ölümcül virüs geliyor” haberi servis ediliyor.
Bazen deprem senaryoları, bazen üçüncü dünya savaşı iddiaları, bazen görünmeyen bir siber tehdit…
Ve biz, her gün biraz daha korkutularak kontrol ediliyoruz.
Korku artık bir endüstri, bir pazar haline geldi.
Televizyonlar, haber siteleri, sosyal medya algoritmaları…
Hepsi aynı kaynaktan besleniyor: insan zihnindeki tedirginlik.
Korkut, merak ettir, tıklat, izlet, konuştur…
Ve en sonunda, yönlendir.
Çünkü korkan insan düşünmez, sorgulamaz, sadece sığınacak yer arar.
Peki kim kazanıyor bu korku ticaretinden?
Dev ilaç firmaları, güvenlik endüstrisi, silah üreticileri, medya patronları, hatta sosyal medya devleri…
Hepsi aynı sofrada.
Birinin virüsü, diğerinin aşısını satıyor.
Birinin savaş senaryosu, diğerine izlenme rekoru getiriyor.
Birinin deprem senaryosu, diğerine “sığınak projesi” satışı sağlıyor.
Bu zincir, korku üzerinden dönüyor.
Oysa insan, doğası gereği umutla yaşar.
İnanç, sevgi, üretim, paylaşım… bunlar bizi insan yapan değerlerdir.
Ama sürekli korkuyla beslenen bir toplum, önce umudunu, sonra aklını kaybeder.
Korkunun panzehiri bilgi, sorgulama ve cesarettir.
Bir insan kendi aklını kullanmaya başladığında, onu korkutacak hiçbir güç kalmaz.
Artık zamanı geldi dostlarım…
Korkularla değil, gerçeklerle yaşamayı öğrenmeliyiz.
Çünkü korku büyüdükçe insan küçülüyor.
Ve bu gezegende en büyük felaket, insanın kendi korkusuna teslim olmasıdır.
Doğduğumuz günden beri korku içimize işlemiş, anne babadan kork, öğretmenden kork, sokakta ki kabadayıdan kork, iş yerinde ki amirinden müdüründen kork, askerde komutandan kork, Allahtan kork, kork babam kork kısacası.
Korkunun ecele faydası yok ey insanlar, bu yüzden de kimseden korkmaya gerek yok.
Korkusuz bir yaşam dileğiyle hepinizi seviyorum.
