“SkinnyTok” — Sosyal Medyanın Sessiz ve Tehlikeli Tuzağı

Son yıllarda özellikle gençlerin yoğun olarak kullandığı sosyal medya platformlarında yeni bir akım yükseldi: “SkinnyTok”. İlk bakışta masum görünen, “zayıflama”, “fit yaşam” veya “motivasyon” etiketleriyle paylaşılan içerikler, uzmanlara göre zamanla yeme bozukluklarını tetikleyen tehlikeli bir kültüre dönüşmüş durumda.
TikTok’un algoritması, özellikle genç kızların ekranlarına sürekli ince bedenleri öven videolar getirince, bu içerikler bir süre sonra yalnızca “zayıflama ilhamı” olmaktan çıkıp, beden algısını bozan toksik bir akıma evriliyor.
Her ne kadar SkinnyTok ile doğrudan ilişkilendirilen, doğrulanmış bir “ölüm vakası” bulunmasa da; doktorlar ve psikiyatristler, trendin ağır psikolojik çöküş, anoreksi eğilimi, metabolik bozulma, elektrolit dengesizliği ve kalp ritim problemleri gibi risklerinin giderek arttığını belirtiyor.
Tehlikenin Anatomisi
- Aşırı Kısıtlı Beslenme Rutinleri Normalleştiriliyor
#SkinnyTok etiketi altında paylaşılan videolarda sıkça; günlük 300–500 kalorilik menüler, su ve kahveyle geçirilen günler, “sıfır kaloriyle zayıflama teknikleri”, “bugün yemediğim şeyler” listeleri gibi içerikler yer alıyor. Bu tür videolar, özellikle ergenlik dönemindeki gençler için ciddi bir tetikleyici haline gelebiliyor.
- Açlık Bir “Başarı” Olarak Sunuluyor
Beslenme uzmanlarının en çok kaygı duyduğu konu, bu videolarda açlığın ödüllendirici bir davranış gibi gösterilmesi. Bir genç danışanın ifadesi oldukça çarpıcı: “Videolarda açlık neredeyse bir zafer gibi sunuluyor. Yemedikçe alkış alıyorsun.” Bu durum, kişinin yemekle olan ilişkisini bozarak yeme bozukluklarına zemin hazırlıyor.
- Beden Değeri “İncelik” ile Eşitleniyor
Uzmanlar, SkinnyTok içeriklerinin sıkça şu mesajı verdiğini söylüyor:
- “Ne kadar zayıfsan, o kadar değerlisin.” Bu düşünce kalıbı, gençlerde beden algısı bozukluklarının (body dysmorphia) artmasına ve psikolojik baskının yükselmesine neden oluyor.
- Avrupa’da Alarm Zilleri Çalıyor
Fransa Dijital İşler Bakanlığı, #SkinnyTok videolarını incelemeye alarak bu trendi “halk sağlığı tehdidi” olarak tanımladı. Yapılan açıklamada, özellikle 12–21 yaş arasındaki gençlerin
- anoreksiya,
- aşırı kilo kaybı,
- kendine zarar verme davranışları gibi risklere çok daha açık olduğu belirtildi.
Bu nedenle TikTok’un bazı ülkelerde SkinnyTok etiketini tamamen engellediği görülüyor. Ancak uzmanlar, sadece etiketi kaldırmanın yeterli olmadığını, içeriklerin farklı kelimelerle yeniden ortaya çıktığını vurguluyor.
Gençler Neden Bu Kadar Kolay Etkileniyor?
- Algoritma Döngüsü
Bir kullanıcı benzer içeriklere birkaç saniye bile baksa, algoritma hemen onlarca SkinnyTok videosunu peş peşe önüne çıkarmaya başlıyor.
- Mükemmeliyet Baskısı
Sosyal medyada paylaşılan “ideal beden” görüntüleri, gençlerde “ben de böyle olmalıyım” baskısı yaratıyor.
- Duygusal Zayıflık ve Kimlik Arayışı
Özellikle ergenlik döneminde gençler, kimlik arayışı içinde oldukları için dış etkilere açık hale geliyor.
Sessiz Ama Büyüyen Risk
SkinnyTok gibi trendler ilk bakışta motive edici görünse de, altında yatan mesajlar oldukça tehlikeli:
- “Kilolu olmak kötü.”
- “Ne kadar ince olursan o kadar değerli olursun.”
- “Yemek düşman.”
Bu söylemler, özellikle genç kızlarda
- özgüven kaybı,
- yoğun suçluluk duygusu,
- sosyal izolasyon,
- ağır diyetlerle başlayan sağlık çöküşü
gibi sonuçlar yaratabiliyor.
Uzmanlara göre bu trend, doğru yönetilmezse önümüzdeki yıllarda “yeme bozukluğu pandemisi” gibi bir krizi tetikleyebilir.
Sosyal Medyanın İnce Zehri
SkinnyTok, sosyal medyanın gençler üzerindeki görünmez ama güçlü manipülasyonunun bir örneği. Zayıflamayı, sağlığı ve beden algısını tamamen yanlış bir çerçeveye oturtuyor.
- Gençlerin maruz kaldığı içerikler mutlaka takip edilmeli,
- Yeme bozuklukları konusunda farkındalık artırılmalı,
- “Zayıf olmak” uğruna sağlığını kaybeden nesillerin önüne geçmek için doğru bilgilendirme yapılmalı.
Gerçek çözüm, beden algısını zayıflıkla değil, sağlıkla, güçle ve sürdürülebilir alışkanlıklarla eşitlemekten geçiyor.