USD42,96
%0.07
EURO50,53
%0.13
BIST11.220,17
%0
Petrol61,24
%-0.15
GR. ALTIN5.978,99
%-0.24
BTC3.797.571,44
%-0.07
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Deniz EGECE
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Şişmanlığın Psikolojik Kökenleri…

Şişmanlığın Psikolojik Kökenleri…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ŞİŞMANLIĞIN PSİKOLOJİK KÖKENLERİ

Bastırılmış Öfke, Travmalar ve Çocukluk Kayıtlarının Beden Ağırlığına Etkisi

“Şişmanlık bir koruma mekanizmasıdır.”

Şişmanlık, sadece fazla kalori alımı ya da hareket azlığının basit bir sonucu değildir. Beden, çoğu zaman kişinin bilinçaltı duygularını, geçmiş travmalarını ve çözümlenmemiş iç çatışmalarını yağ dokusu üzerinden ifade eder. Tıpkı bir “zırh” gibi işlev görür; kişiyi görünmez tehlikelerden korur, güvenlik sağlar ve bilinçaltının yükünü dışarıya taşır.

Bugün dünya genelinde şişmanlığın biyolojik kadar psikolojik ve nörolojik bir durum olduğu kabul edilmektedir.

  1. Bastırılmış Öfke ve Yağlanma Arasındaki Bağ

Birçok araştırma, öfkesini ifade edemeyen bireylerin bedeninde belirgin yağlanma olduğunu gösteriyor. Çünkü:

  • Öfke dışa vurulamadığında, beden onu içe depolar.
  • Beyin, bu depolanmış öfkeyi nötralize etmek için yağ tamponları oluşturur.
  • Yağ, adeta duygusal bir sünger gibi davranır; kişiyi patlamaktan korur.

Bilinçaltı şu mesajı verir:
“İnce olursan kırılgan olursun. Güçlü olmak için hacim gerekiyor.”

Öfkesini savunma biçimi olarak yağ kullanan insanlar çoğu zaman farkında bile değildir. Öfke dışa çıkmayı korkutucu hissettirdiği için beden bunu yağla “kilitler”.

  1. Travmalar ve Kilo Artışı: Bedenin Hayatta Kalma Stratejisi

Çocukluk veya yetişkinlik döneminde yaşanan travmalar—kaygı, kayıp, terk edilme, şiddet, aşağılanma, taciz—beyninin tehdit algısını artırır. Bu durumda:

  • Sinir sistemi “hayatta kalma moduna” geçer.
  • Kortizol yükselir, iştah artar, metabolizma yavaşlar.
  • Beyin, kendini güvende hissetmek için kütle artırma eğilimine girer.

Çünkü bilinçaltı için “büyük beden = daha korunaklı beden” anlamına gelir.

Travma sonrasında kilo alan bireylerde genellikle şu bilinçaltı cümle saklıdır:
“Ne kadar büyük olursam o kadar dokunulmaz olurum.”

  1. Çocukluk Kayıtları ve Bedenin Sonraki Şekillenmesi

Çocukluk, beden algısının ve yeme davranışlarının temelinin atıldığı dönemdir. Çocuğa söylenen şu cümleler bile bilinçaltında “kilo programı” oluşturur:

  • “Zayıf çocuk hasta olur.”
  • “Yemeğini bitirirsen seni severim.”
  • “Toplum güçlü insanlara saygı duyar.”
  • “Kilolu olmak bereketlidir.”
  • “Bizim aile zaten kiloludur.”

Bu kayıtlar yetişkinlikte beden yazılımı gibi çalışır. Çocuklukta sevgiyi yemekle alan biri, yetişkinlikte kızdığında, yalnız hissettiğinde veya reddedildiğinde otomatik olarak yeme davranışına yönelir. Çünkü beyin şunu bilir:
“Yemek = Güven”

  1. “Şişmanlık Bir Koruma Mekanizmasıdır” Yaklaşımı

Şişmanlık, çoğu zaman kişinin kendini:

  • duygusal acılardan,
  • ilişkilerdeki kırılganlıktan,
  • eleştiriden,
  • reddedilmekten,
  • fiziksel tehditlerden,
  • değersizlik duygusundan,
  • kontrolsüzlük hissinden koruma biçimidir.

Yağ tabakası, bilinçaltının kullandığı bir savunma zırhıdır. Şişman kişiler kendilerini çoğu zaman “daha görünmez, daha güvenli, daha kapalı” hissederler. Bu yüzden birçok kişi kilo verse bile tekrar geri alır; çünkü bilinçaltındaki tehdit ortadan kalkmamıştır. Kilo geri dönüşünün en temel nedenlerinden biri, koruma ihtiyacının devam etmesidir.

  1. Şişmanlığı Çözmenin Anahtarı: Duygusal Kodları Değiştirmek

Gerçek ve kalıcı zayıflama için şu adımlar şarttır:

Bastırılmış duyguları yüzeye çıkarmak

Öfke, kırgınlık, incinme, değersizlik duyguları fark edilmeden beden hafiflemez.

Travmanın sinir sistemi üzerindeki etkisini çözmek

Sinir sistemini “savaş–kaç” modundan “güvende” moduna geçirmek gerekir.

Çocukluk kayıtlarını yeniden programlamak

“Kilolu olmak = güven” yazılımı temizlenmelidir.

Yeni bir beden imajı oluşturmak

Zihin yeni bir beden tasarlamazsa, eski bedeni tekrar üretir.

Şişmanlık Bir Arıza Değil, Bir Mesajdır

Şişmanlık; irade zayıflığı, tembellik ya da yanlış beslenme değil, duygusal bir savunma mekanizmasıdır.

Beden aslında şöyle der: “Ben seni korumak için yağ depoladım.” Bu mesajı anlamadan kilo vermeye çalışmak, semptomu tedavi etmeye benzer; kök neden olduğu yerde durur. Gerçek dönüşüm, kişinin kendi duygularını keşfetmesi, travmalarını çözmesi ve bilinçaltı güven sistemini yeniden yapılandırmasıyla başlar.

Deniz Egece, Şükran ve Sevgiler

Şişmanlığın Psikolojik Kökenleri…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Girdap Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!