ŞİŞMANLIĞIN PSİKOLOJİK KÖKENLERİ

Bastırılmış Öfke, Travmalar ve Çocukluk Kayıtlarının Beden Ağırlığına Etkisi
“Şişmanlık bir koruma mekanizmasıdır.”
Şişmanlık, sadece fazla kalori alımı ya da hareket azlığının basit bir sonucu değildir. Beden, çoğu zaman kişinin bilinçaltı duygularını, geçmiş travmalarını ve çözümlenmemiş iç çatışmalarını yağ dokusu üzerinden ifade eder. Tıpkı bir “zırh” gibi işlev görür; kişiyi görünmez tehlikelerden korur, güvenlik sağlar ve bilinçaltının yükünü dışarıya taşır.
Bugün dünya genelinde şişmanlığın biyolojik kadar psikolojik ve nörolojik bir durum olduğu kabul edilmektedir.
- Bastırılmış Öfke ve Yağlanma Arasındaki Bağ
Birçok araştırma, öfkesini ifade edemeyen bireylerin bedeninde belirgin yağlanma olduğunu gösteriyor. Çünkü:
- Öfke dışa vurulamadığında, beden onu içe depolar.
- Beyin, bu depolanmış öfkeyi nötralize etmek için yağ tamponları oluşturur.
- Yağ, adeta duygusal bir sünger gibi davranır; kişiyi patlamaktan korur.
Bilinçaltı şu mesajı verir:
“İnce olursan kırılgan olursun. Güçlü olmak için hacim gerekiyor.”
Öfkesini savunma biçimi olarak yağ kullanan insanlar çoğu zaman farkında bile değildir. Öfke dışa çıkmayı korkutucu hissettirdiği için beden bunu yağla “kilitler”.
- Travmalar ve Kilo Artışı: Bedenin Hayatta Kalma Stratejisi
Çocukluk veya yetişkinlik döneminde yaşanan travmalar—kaygı, kayıp, terk edilme, şiddet, aşağılanma, taciz—beyninin tehdit algısını artırır. Bu durumda:
- Sinir sistemi “hayatta kalma moduna” geçer.
- Kortizol yükselir, iştah artar, metabolizma yavaşlar.
- Beyin, kendini güvende hissetmek için kütle artırma eğilimine girer.
Çünkü bilinçaltı için “büyük beden = daha korunaklı beden” anlamına gelir.
Travma sonrasında kilo alan bireylerde genellikle şu bilinçaltı cümle saklıdır:
“Ne kadar büyük olursam o kadar dokunulmaz olurum.”
- Çocukluk Kayıtları ve Bedenin Sonraki Şekillenmesi
Çocukluk, beden algısının ve yeme davranışlarının temelinin atıldığı dönemdir. Çocuğa söylenen şu cümleler bile bilinçaltında “kilo programı” oluşturur:
- “Zayıf çocuk hasta olur.”
- “Yemeğini bitirirsen seni severim.”
- “Toplum güçlü insanlara saygı duyar.”
- “Kilolu olmak bereketlidir.”
- “Bizim aile zaten kiloludur.”
Bu kayıtlar yetişkinlikte beden yazılımı gibi çalışır. Çocuklukta sevgiyi yemekle alan biri, yetişkinlikte kızdığında, yalnız hissettiğinde veya reddedildiğinde otomatik olarak yeme davranışına yönelir. Çünkü beyin şunu bilir:
“Yemek = Güven”
- “Şişmanlık Bir Koruma Mekanizmasıdır” Yaklaşımı
Şişmanlık, çoğu zaman kişinin kendini:
- duygusal acılardan,
- ilişkilerdeki kırılganlıktan,
- eleştiriden,
- reddedilmekten,
- fiziksel tehditlerden,
- değersizlik duygusundan,
- kontrolsüzlük hissinden koruma biçimidir.
Yağ tabakası, bilinçaltının kullandığı bir savunma zırhıdır. Şişman kişiler kendilerini çoğu zaman “daha görünmez, daha güvenli, daha kapalı” hissederler. Bu yüzden birçok kişi kilo verse bile tekrar geri alır; çünkü bilinçaltındaki tehdit ortadan kalkmamıştır. Kilo geri dönüşünün en temel nedenlerinden biri, koruma ihtiyacının devam etmesidir.
- Şişmanlığı Çözmenin Anahtarı: Duygusal Kodları Değiştirmek
Gerçek ve kalıcı zayıflama için şu adımlar şarttır:
✔ Bastırılmış duyguları yüzeye çıkarmak
Öfke, kırgınlık, incinme, değersizlik duyguları fark edilmeden beden hafiflemez.
✔ Travmanın sinir sistemi üzerindeki etkisini çözmek
Sinir sistemini “savaş–kaç” modundan “güvende” moduna geçirmek gerekir.
✔ Çocukluk kayıtlarını yeniden programlamak
“Kilolu olmak = güven” yazılımı temizlenmelidir.
✔ Yeni bir beden imajı oluşturmak
Zihin yeni bir beden tasarlamazsa, eski bedeni tekrar üretir.
Şişmanlık Bir Arıza Değil, Bir Mesajdır
Şişmanlık; irade zayıflığı, tembellik ya da yanlış beslenme değil, duygusal bir savunma mekanizmasıdır.
Beden aslında şöyle der: “Ben seni korumak için yağ depoladım.” Bu mesajı anlamadan kilo vermeye çalışmak, semptomu tedavi etmeye benzer; kök neden olduğu yerde durur. Gerçek dönüşüm, kişinin kendi duygularını keşfetmesi, travmalarını çözmesi ve bilinçaltı güven sistemini yeniden yapılandırmasıyla başlar.