KİLO VERMEDEKİ DİRENÇLER

- “Kilo Verememe”nin Biyolojik Değil Zihinsel Sebepleri
Bilinçaltı, insanın temel amacını “hayatta kalmak” olarak yazar. Bu nedenle, geçmişte yaşanan her duygu—özellikle korku, reddedilme, değersizlik, yalnızlık ve travmalar—beyin tarafından bir “tehlike kaydı” olarak saklanır.
- Fazla kilo, bir “kalkan” gibi kullanılabilir.
- Beden büyüdükçe, zihin kendini daha korunaklı hissedebilir.
- “Zayıflarsam daha kırılgan olurum” gibi bilinç dışı bir algı gelişebilir.
Kişi bunu bilerek düşünmez ama zihin şöyle der: “Kilo seni koruyor. Bunu kaybedersen güvende olmayacaksın.” Beden, tüm uğraşlara rağmen kilo vermeye direnir.
Aynı kişi diyet yapar, spor yapar, aç kalır; fakat bilinçaltı “kilo tut” komutu veriyorsa vücut yağ depolamayı sürdürür.
- Kilo Tutma Davranışının Güvenlik Mekanizması Olması
Birçok danışanımın hikâyesi incelendiğimde zihin şu 5 sebeple fazla kiloyu koruma davranışı olarak kullanır:
- a) Duygusal acılara karşı koruyucu duvar
Çocuklukta yaşanan dışlanma, eleştirilme, sevgisizlik veya travma, beden tarafından “güçlü görünmeliyim” şeklinde yorumlanabilir.
- b) İstenmeyen dikkat veya yakınlıktan korunma
Bazı kişilerde fazla kilo, “görünürlüğü azaltma” ve “sosyal baskıdan kaçınma” görevi üstlenir.
- c) Kontrol duygusunu yeniden kazanma
Hayatında kontrol edemediği alanlar olan biri, yeme davranışıyla kontrolü elinde tuttuğunu hisseder.
- d) Güvenli alan yaratma
Bilinçaltı için alışkanlık = güven demektir.
Yıllarca kilolu yaşamış bir kişi için zayıf olmak bir bilinmezlik ve risk algısı yaratır.
- e) Kimlik koruma eğilimi
“Ben hep kiloluydum.”
“Bizim aile kiloludur.”
“Zayıf insanlar mutlu değildir.”
Zihin, kişinin kendini tanımladığı kimliği sürdürmek ister. Kimlik değişmeden beden değişmez.
- Zayıflama Direncini Kıran 4 Bilinçaltı Anahtarı
Zayıflama direnci, irade ile değil, zihnin iç yazılımını değiştirerek çözülür. Bunun için kullanılan dört temel bilinçaltı anahtarı vardır.
- a) Algı Yenileme Anahtarı
Kişinin zihnindeki “kilo = güvenlik” algısını dönüştürmeyi içerir.
Zihin şunu öğrenmelidir: “Güvende olmak için kiloya ihtiyacım yok.” Bu yeniden kodlama yapıldığında, beyin yağ depolamayı bırakır.
- b) Kimlik Dönüşümü Anahtarı
Bilinçaltındaki “kilolu kimlik” çözülmeden kalıcı değişim olmaz.
Yeni bir kimlik oluşturulur: Hafif, aktif, enerjik, kontrol sahibi bir beden kimliği. Zihin yeni kimliği benimserse beden hızla ona uyum sağlar.
- c) Duygusal Regülasyon Anahtarı
Aşırı yeme davranışının arkasındaki duygu çözümlenmeden kişi tekrarlar yaşar.
Bu anahtar ile: stres, yalnızlık, öfke, kaygı gibi duyguların bedende birikmesi durur. Duygu düzenlenince yemeye gerek kalmaz.
4) Hareket – Dopamin Anahtarı
Zihinsel dönüşüm hareketle pekiştirilir. Günlük küçük hareketler bile beynin dopamin dengesini yeniden kurar ve zayıflama direnci çözülür.
Bu nedenle “hareket etmek” kilo vermenin sebebi değil; zihinle beden arasındaki yeni iletişimin sonucudur.
Kilo Sorunu Zihin Çözülmeden Çözülemez
Kilo verme süreci sadece kalori açığı, diyet ve sporla açıklanamaz. Beden, zihnin izni kadar değişir. Bu yüzden: Kişi neden kiloyu tuttuğunu anlamadan, Zihnindeki güvenlik mekanizmalarını dönüştürmeden. Kimliğini yenilemeden hiçbir yöntem kalıcı sonuç üretmez.
Zayıflama direnci çözülürse beden zaten kendiliğinden ideal kilosuna doğru doğal bir akışa girer. Çünkü zihin engeli kaldırdığında, metabolizma olması gerektiği gibi çalışmaya başlar.
Gerçek zayıflama, bedenden önce zihinde başlar.