“150 Umut, 150 Gelecek… Lotus’un Hikâyesi”

Hayat bazen bir gencin omuzlarına, taşıyamayacağı kadar ağır yükler bırakır.
Bir yanda okumak isteyen bir çocuk…
Diğer yanda cebinde yol parasını bile zor bulan bir aile…
Düşünürüm bazen; biz ne zaman bu kadar uzaklaştık birbirimizin acısından, umudundan?
Ne zaman unuttuk bir gencin gözündeki ışıltının, bir ülkenin geleceğini aydınlatacağını?
Tam böyle zamanlarda karşımıza çıkan örnekler var…
İnsanın içini ısıtan, “Hâlâ güzel şeyler oluyor bu memlekette” dedirten örnekler.
İşte Lotus Değerli Yaşam Vakfı’nın yaptığı tam da bu.
Her yıl 150’den fazla genç, “Yolun açık olsun evlat” diyen bir destek eliyle eğitimine devam edebiliyor.
Burs dediğin sadece para değildir dostlar…
Bazen bir öğrencinin hayattan kopmaması için uzatılan ince bir iptir.
Bazen bir annenin “Oğlum, kızım okuyacak” diyebilmesidir.
Bazen de genç bir yüreğe “Sen değerlisin” mesajıdır.
Lotus Yapı Proje’nin desteğiyle bu vakıf, sadece bina yapmıyor…
Gelecek inşa ediyor.
Tuğlaları beton değil, umut.
Harçları çimento değil, iyilik.
Şunu hep söylerim:
Bir ülke, gençlerine verdiği değer kadar büyür.
Gençleri kaderiyle baş başa bırakan toplumlar çürür;
gençlerine el uzatan toplumlar ise şahlanır.
Bugün Lotus’un burs verdiği her genç, yarın bu ülkenin bir doktoru, bir mühendisi, bir öğretmeni, bir iyi insanı olacak.
Belki de kendi gibi bir başka gencin elinden tutacak.
İyi ki böyle vakıflar var…
İyi ki hâlâ “Bu memleketin çocukları yalnız değildir” diyebiliyoruz.
Ve iyi ki umut dediğimiz o küçük kıvılcım, birilerinin yüreğinde hâlâ alev alacak kadar yer buluyor.
Kalın sağlıcakla…