“Padişahım Mağrur Olma: Bir 2026 Manifestosu”

Makam Geçici, İnsanlık Baki: 2026’ya Girerken Vicdan Muhasebesi
Yıllar bir su misali akıp giderken, takvimler 2025’in son yaprağını da kopardı. Şimdi önümüzde bembeyaz, henüz üzerine hiçbir şey yazılmamış bir 2026 sayfası duruyor. Ancak yeni yıla sadece rakamsal bir değişim olarak değil, bir zihniyet devrimiyle girmek zorundayız. Çünkü geride bıraktığımız yıllar bize şunu öğretti: Ne olursanız olun; ister mülki amir, ister devlet başkanı, ister modern çağın “padişahı”… Her şeyden önce insan olamadıktan sonra, o koltukların tek başına hiçbir hükmü yok.
“Senden Büyük Allah Var”
Ecdadın o meşhur uyarısını hatırlayalım: “Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var!” Bu cümle, sadece bir hükümdara değil, aslında nefis taşıyan her bireye söylenmiş en büyük hakikattir. Doğuyoruz, büyüyoruz ve her canlı gibi biz de bir gün o kaçınılmaz sona, toprağa döneceğiz. Geçmişin kudretli isimlerinden geriye sadece yaptıkları iyilikler veya bıraktıkları enkazlar kaldı. Bu döngünün bilincinde olan bir ruhun; kibre, egoya ya da “hiç ölmeyecekmiş gibi” makam hırsına bürünmesi ne acı bir yanılgıdır.
Silah Değil, Ekmek Üretelim
Dünya, hepimize yetecek kadar büyük ve cömert. Başka gezegenlerde hayat aramak için milyarlarca dolar harcarken, kendi evimiz olan bu eşsiz dünyayı ellerimizle yok ediyoruz. 2025 yılında şahit olduğumuz o “insanlık dışı” duyguları, hırsları ve yıkımları artık tarihin tozlu raflarına kaldırmalıyız.
-
Silah üretmek yerine gıda üretmeliyiz: Silah sadece öldürür, yok eder. Oysa gıda yaşatır, umudu yeşertir.
-
Barışı savunmalıyız: Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz.
-
Canlıyı korumalıyız: Sadece insanı değil; aç bir hayvanı doyurmayı, bir ağacı yaşatmayı, Tanrı’nın yarattığı her cana saygı duymayı temel ilkemiz edinmeliyiz.
2026: “İyi İnsan” Olma Yılı Olsun
Gelecek yıl için en büyük temennimiz sadece “insan” kalmak değil, “iyi insan” olmanın yollarını aramak olmalı. Birbirimize zarar vermek yerine, bir yaranın merhemi nasıl olunur, bunun mücadelesini vermeliyiz. Bu gezegenin taşına, toprağına sahip çıkmak; evrene ve yaratıcıya olan borcumuzdur. Kainatta bir benzeri daha olmayan bu mavi bilyeyi, nefretle değil sevgiyle koruyabiliriz.
Gelin, 2026 yılında unvanlarımızı bir kenara bırakıp sadece vicdanlarımızı yanımıza alalım. Çünkü bu dünyadan göçüp giderken yanımızda götürebileceğimiz tek şey, birine uzattığımız yardım eli ve ardımızda bıraktığımız temiz bir isim olacak.
Hayata sarılın, birbirinizi yaşatın. Çünkü insan olmanın en asil yolu, yaşatmaktan geçer.
Tüm Dünya İnsanına Sağlıklı Mutlu ve Huzurlu Yeni Bir Yıl Diliyorum.
Saygı ve sevgilerimle küçük büyük ayırt etmeden hepinizin ellerinden öpüyor, 2026 yılında başarılarınızın devamını diliyorum.
Hoşça Kalın, Dostça Kalın.