SMA Bağışlarında ‘Umut Borsası’ Çatlağı: Milyonluk Vurgun ve Denetim Kıskacı…
Türkiye’de SMA hastası çocuklar için toplanan milyonlarca liralık bağışlar, “umut sömürüsü” yapan dolandırıcıların hedefinde. Valiliklerin son dönemde aldığı sert kararlar ve ardı ardına gelen operasyonlar, yardım adı altında kurulan “bağış çetelerini” bir bir deşifre ediyor.
ÖZEL HABER
İSTANBUL – Türkiye son yıllarda, genetik bir kas hastalığı olan SMA (Spinal Müsküler Atrofi) ile mücadele eden çocukların yurt dışındaki astronomik tedavi masrafları için yürütülen kampanyalara kilitlendi. Ancak halkın iyi niyetini ve çocukların yaşam mücadelesini fırsat bilen bir “kara borsa” düzeni, vicdanları yaralıyor.

Sahte İzinler, Sahte Kumbaralar
Son aylarda İstanbul başta olmak üzere birçok ilde emniyet güçleri, SMA hastası çocukların fotoğraflarını ve valilik izin belgelerini taklit ederek bağış toplayan şebekelere yönelik operasyonlar düzenledi. Özellikle metro çıkışları, işlek caddeler ve esnafa bırakılan kumbaralar üzerinden dönen paraların, gerçekte hiçbir hastaneye gitmediği, lüks yaşam ve araç alımlarında kullanıldığı tespit edildi. Antalya’da yaşanan bir olayda, çocuğunu kaybeden bir annenin dahi toplanan paraları lüks harcamalar için kullandığının itirafı, skandalın boyutlarını gözler önüne serdi.

Valiliklerden “Dur” Kararı
İddiaların ve ihbarların ayyuka çıkması üzerine İstanbul Valiliği, geçtiğimiz Ağustos ayında radikal bir karar alarak cadde, meydan ve metro girişlerindeki tüm “bağış stantlarını” yasakladı. Sesli anonslarla halkın duygularına hitap eden bu yapıların büyük bir kısmının denetimsiz olduğu ve toplanan paraların nereye gittiğinin takip edilemediği vurgulandı.
“Hiçbir Çocuk İyileşmiyor mu?” Tartışması
Kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri de bu devasa paraların karşılığında alınan tedavilerin başarısı. Uzmanlar, “Zolgensma” gibi gen tedavilerinin özellikle 2 yaş ve belirli bir kilo sınırı altında yüksek başarı oranına sahip olduğunu belirtse de; kampanyaların şeffaf yürütülmemesi, tedaviye giden çocukların akıbetinin takip edilememesi “kimse iyileşmiyor” algısını güçlendiriyor. Gerçekten tedavi olup sağlığına kavuşan çocuklar olsa da, bu süreçlerin istismara açık olması dürüst kampanyalara olan güveni de yerle bir ediyor.

Kim Dur Diyecek?
Sektörleşen bu yapıyla mücadele için İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı denetimleri sıkılaştırıyor. Uzmanlar, vatandaşları şu konularda uyarıyor:
-
Valilik İzin Numarası: Kampanyanın güncel ve doğrulanmış bir valilik izni olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli.
-
Şeffaf Hesaplar: Paranın bir şahıs hesabına değil, valilik denetimindeki bloke hesaba gidip gitmediği sorgulanmalı.
-
Yasal Takip: Suistimal şüphesi olan her türlü “bağış standı” kolluk kuvvetlerine ihbar edilmeli.
Toplumun vicdanını kanatan bu “bağış çarkı” durdurulmadığı sürece, hem gerçekten ihtiyacı olan çocuklar umutlarını yitiriyor hem de halkın yardımseverlik duygusu organize bir dolandırıcılık ağının yakıtı haline geliyor.
Gerçeğin Peşindeyiz…


