İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye hava saldırıları düzenlemeye devam ediyor. Bu saldırılarda binlerce masum insan hayatını kaybetti. İsrail, ateşkes çağrılarına kulaklarını tıkayarak zulmüne devam ediyor. Dünya bu zulmü görürken, bazı devletler sessiz kalmayı tercih ediyor. Son hedefleri ise Refah’ın orta kesiminde bulunan Şabura Mülteci Kampı’ndaki en büyük camii olan Faruk Camii oldu. Dün gerçekleştirilen saldırı sonucunda Faruk Camii yerle bir oldu.
Saldırının ardından yaşanan patlamayla birlikte büyük bir yıkım ortaya çıktı. Bölgede yaşayan Filistinli Ebu Muhammed Sencer, olay anında yaşadığı şok anlarını anlattı. Sencer’e göre, İsrail’in hedefi sivil yerler oldu ve birçok ev ile cami yıkıldı. Bu saldırı, bölgede deprem etkisi yarattı ve çevrede yaşayanlar arasında genellikle yaşlılar, kadınlar ve çocuklar vardı.
Sevabite, İsrail ordusunun camilere saldırılarında genellikle 2 tonluk patlayıcılar kullandığını belirtti. Faruk Camii’ne yapılan saldırının öncekilere göre en şiddetli ve büyük yıkıma yol açtığını söyledi. Sevabite, cami ve kiliselerin hedef alınmasının nefret suçu olduğunu vurgulayarak, İsrail’in ibadet yerlerini sistematik olarak yok ettiğini ifade etti. Böylece, ezan ve çan seslerini susturarak dini özgürlüğü engelledi.
Refah kenti, İsrail saldırıları sonrasında büyük bir nüfus akınına uğradı. Evlerinden edilen Filistinlilerin birçoğu buraya sığınmaya çalıştı. Ancak yeterli konut olmadığı için çoğu derme çatma çadırlarda ya da kamplarda yaşam savaşı veriyor. İsrail güçleri, Refah kentine sık sık saldırılar düzenliyor ve buraya kara saldırısı düzenleme planları yapıyor. Bu durum, Gazze Şeridi’nde sivillerin güvenli bir şekilde sığınacak bir yerinin kalmayacağı endişesine yol açıyor.
Sonuç olarak, İsrail’in Gazze’deki hava saldırılarının büyük yıkıma neden olduğu ve birçok masum insanın hayatını kaybettiği görülmektedir. Dünya çapında, bu zulme sessiz kalan devletlerin olduğu ve bu durumun devam etmesi halinde daha fazla can kaybının yaşanabileceği endişesi bulunmaktadır.