Kanada’da bir çiftlik sahibi olan Ben Loewith, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında hayvanların metan gazı çıkarmasını azaltma stratejileri üzerine konuştu. Bilindiği üzere, ineklerin metan gazı emisyonu sera gazlarının oluşumunda önemli bir rol oynamaktadır ve küresel ısınma üzerinde etkili olmaktadır. Loewith, çiftliğinde ineklerin genetik olarak seçici üreme yoluyla daha az metan üretecek şekilde yetiştirildiğini belirtti. Bu yöntemi uygulamaya başlayarak, çiftliklerde metan gazının azaltılmasına katkı sağlayan Loewith, seçici üremeyle elde edilen bir buzağıyı örnek gösterdi.
Loewith, çiftliği üzerinde yaptıkları çalışmalarla karbon ayak izini %30 azaltma hedeflerine doğru ilerlediklerini ifade etti. Hayvan tarımının da diğer endüstriler gibi karbon ayak izine sahip olduğunu belirten çiftçi, basit değişikliklerle çiftliklerin sera gazı emisyonlarını azaltabileceklerini vurguladı. Seçici üreme yöntemiyle doğan buzağıya dikkat çeken Loewith, bu özelliğin çiftliklerde daha az metan üreten hayvanların yetiştirilmesine olanak sağladığını aktardı. Kanadalı çiftçi, diğer çiftliklerden farklı olarak, seçici üreme sayesinde daha az metan üreten hayvanları yetiştirebilen ilk çiftliklerden biri olduklarını belirtti.
Seçici üremeyle elde edilen hayvanların bir sonraki nesillerinde de metan gazı üretiminin azalacağını belirten Loewith, bu sayede çiftliklerin sera gazlarının azaltılmasına katkı sağlayacaklarını belirtti. Önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde çiftliklerinin karbon ayak izini %30 azaltma hedeflerine ulaşmayı hedeflediklerini vurgulayan çiftçi, seçici üreme ve diğer çevre dostu uygulamalar ile çiftliklerinin sürdürülebilirliğini artırmayı amaçladıklarını ifade etti. Overall, Loewith’un çiftlik hayvanları üzerinde yaptığı çalışmalar ve seçici üreme yöntemiyle elde edilen başarılı sonuçlar, çevre dostu tarım uygulamaları açısından önemli bir örnek oluşturuyor.