Zaten bir sakınca yok. Ama enflasyon trendinin aşağı doğru gitmesi, enflasyonun tek haneli rakamlara indiği bir dönemde, tabii ki 3,4 trilyonluk bir KKM’nin bir geçmişi oldu, o geçmişi de fon denilerek bankacılık sisteminin enstrümanları içinde yer almasını sağlamak gerekiyor. Bu konuda bir düzenleme yapılabileceğini, zaten bu yönde yetkili kuruluşlarımızın bir çalışması da olduğunu düşünüyorum.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bankaların ve özel şirketlerin finansmana ulaşmakta bir sorun yaşamadığını belirtti. Ayrıca enflasyonun gerileyeceğini ve programda emin adımlarla yüründüğünü vurguladı. Yerel seçim sürecinde ortaya atılan spekülasyonlara da yanıt veren Yılmaz, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin döviz ihtiyacının azaldığına vurgu yaparak döviz finansmanına erişim imkanının arttığı bir dönemde olduklarını belirtti.
Yerel seçimlerde hizmet ve eserlerin ideolojik yaklaşımlardan ön plana çıktığını söyleyen Yılmaz, AK Parti’nin hizmet ve eser konusunda kendini ispat etmiş bir parti olarak yerel seçimde olumlu bir noktada olduğunu belirtti. Doğu ve Güneydoğu’da büyüme hızının Türkiye’nin büyüme hızının üstünde olacağını öne süren Yılmaz, bu bölgelerde çok daha fazla yatırım, istihdam, ihracatın gerçekleşeceğini söyledi.
İstanbul’da Murat Kurum’un afet ve ulaşım meselesinde en uygun aday olarak belirlendiğini, İzmir’de Hamza Dağ’ın kapsayıcı ve farklı bir yaklaşım sergilediğini, Ankara’da ise Turgut Bey’in efsane bir başkan olduğunu ve güçlü adaylarla iddialı olduklarını ifade etti. Emekli sayısının 16 milyonu aştığını ve emekli meselesinin öncelikli konu olduğunu belirten Yılmaz, emeklilerin sıkıntılarını gidermek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
Orta Vadeli Programın ilk uygulama sonuçlarına değinen Yılmaz, doğrudan sermaye ve portföy girişlerinde olumlu bir gelişme olduğunu belirtti. Bankaların ve özel sektörün finansmana erişiminde sorun olmadığını ifade eden Yılmaz, enflasyon konusunda politikanın doğru yönde ilerlediğini ve hedeflerine ulaşacaklarına inandığını vurguladı. Kur korumalı mevduatın geçici bir mekanizma olarak kurgulandığını ve aşamalı bir şekilde sistemden çıkılacağını söyledi.