Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş, vefatının 27. yılında anılıyor. Türkeş, 4 Nisan 1997’de Ankara’da hayata gözlerini yummuştu. Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde dünyaya gelen Alparslan Türkeş, Türk siyasi tarihinde önemli bir isim olarak yer aldı. Türkeş’in hayatıyla ilgili merak edilen bilgiler arasında, soyadını Osman Zeki Bey’in teklifiyle “Alparslan” olarak değiştirmesi dikkat çekiyor. Ayrıca, Türkeş’in askeri kariyerindeki yükselişi ve sürgün edilmesi gibi olaylar da önemli bir yer tutmaktadır.
Türkeş, Kuleli Askeri Lisesi’ni pekiyi dereceyle bitirdikten sonra Ankara ve Harp Akademisi’nde eğitimine devam etti. Daha sonra ABD Kara Harp Akademisi ve Piyade Okulu’nda eğitim gören Türkeş, kurmay albaylık rütbesine yükseldi. Ancak, 27 Mayıs 1960 darbesiyle sürgüne gönderildi ve Hindistan Büyükelçiliği’nde görevlendirildi. Daha sonra yurda dönen Türkeş, siyasi kariyerine odaklandı ve MHP’nin kurucusu olarak önemli bir lider haline geldi.
Türkeş, Türkiye siyasetinde önemli roller üstlendi. CKMP’nin genel başkanlığını yaptıktan sonra MHP’nin kurucusu ve lideri oldu. Koalisyon hükümetlerinde Başbakan Yardımcılığı ve Devlet Bakanlığı görevlerinde bulundu. Ayrıca, Türk milliyetçiliğini yaymak amacıyla gençlere seminerler verdi ve örgütlenmelerine ön ayak oldu.
Ancak, Türkeş’in siyasi kariyeri boyunca birçok zorlukla karşılaştığı da bir gerçektir. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında hapse girdi ve idam cezasıyla yargılandı. Ancak daha sonra beraat ederek serbest kaldı. 1992 yılında ise MHP’nin adını ve amblemini MÇP’den devralarak genel başkanlık görevine geri döndü.
4 Nisan 1997’de hayatını kaybeden Alparslan Türkeş, Türk siyasi tarihinde önemli bir yere sahiptir. Türkeş’in vefatının üzerinden geçen 27 yılda hala anılmaya devam edilmesi, onun hatırasının önemini göstermektedir. Türkeş’in ölümü Türkiye genelinde büyük bir üzüntüyle karşılanmış ve cenaze törenine yoğun bir katılım gerçekleşmiştir. Türkeş’in naaşı, Beşevler’deki anıt mezara defnedilmiş ve hayatı boyunca Türk milliyetçiliğine olan katkıları asla unutulmamıştır.