Afrika’da sömürgecilik tarihi uzun yıllar boyunca devam etmiş olsa da, son dönemde Afrikalılar artık sömürgeci zihniyete karşı duruş sergilemeye başlamışlardır. Bu duruşun en somut örneklerinden biri, Nijer’in Fransa’dan sonra ABD’yi de topraklarından kovması olmuştur.
Nijer, 17 Mart’ta ABD ile olan askeri işbirliği anlaşmasını feshederek ABD’li askerlerin ülkeden çekilmesini talep etmiştir. Bu talep sonucunda ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell ile Nijer Başbakanı Ali Mahaman Lamine Zeine arasında yapılan görüşme sonucunda ABD, askerlerini çekmeyi ve Agadez kentindeki insansız hava aracı üssünü kapatmayı kabul etmiştir. ABD’nin Nijer’den çekilecek olan askerlerinin en geç 15 Eylül’e kadar ülkeden tamamen ayrılması beklenmektedir.
Nijer’de 26 Temmuz 2023’te gerçekleşen askeri darbenin ardından, Nijer yönetimi Fransa ile askeri anlaşmaları sonlandırmış olsa da ABD ile olan diyaloğunu sürdürmüştür. Ancak ABD, Nijer’in Rusya ve İran ile yakınlaşmasından rahatsızlık duymaktadır. Nijer, Rusya ve İran ile ilişkilerini güçlendirerek ABD’nin bölgedeki hegemonyasına karşı duruş sergilemektedir.
Nijer’in ABD ile olan askeri ilişkilerini sonlandırması, ABD’nin Sahra Çölü’nün güney ucundaki Agadez kenti yakınlarında bulunan Niger Air Base 201 isimli İHA üssünü kapatması anlamına gelmektedir. Bu üs, ABD’nin Sahel’deki ana istihbarat ve gözetleme merkezi olarak kullanılmaktadır. Yüksek teknolojili uydu iletişim sistemlerine sahip olan Niger 201, ABD’nin Afrika’daki en büyük ikinci üssüdür.
Nijer’in ABD ile olan askeri işbirliği anlaşmasını feshetmesi ve ABD’nin Niger 201 üssünü kapatma kararı, bölgedeki güç dengelerinin değiştiğini göstermektedir. Nijer’in Rusya ve İran ile yakınlaşması, ABD’nin bölgedeki hegemonik gücünün zayıfladığını ve yeni aktörlerin sahneye çıktığını göstermektedir. Bu durum, Afrika’da sömürgecilik tarihine yeni bir dönemin başladığının işaretlerini vermektedir.