Fenerbahçe, Galatasaray’a karşı kazandığı derbi maçın sevincini yaşarken, Alexander Djiku’nun aldığı kırmızı kart konusundaki isyan devam ediyor. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray’ın kart istatistiklerine yönelik eleştirilerini sürdürdü. Koç, sarı-kırmızılı takımın az kart gördüğünü, kendilerinin ise çok kartla cezalandırıldığını savundu.
Fenerbahçe, sezon boyunca 84 sarı kart ve dört kırmızı kart olmak üzere toplam beş kırmızı kart gördü. 504 faul yapan Fenerbahçe, bu fauller sonucunda 56 sarı ve dört kırmızı kartla cezalandırıldı. Ancak Galatasaray’a karşı durum farklıydı. Galatasaray, 510 faul yapmasına rağmen sadece 38 kartla cezalandırıldı ve hiç kırmızı kart görmedi. Son 11 haftada yapılan 151 faulün sadece beşinde Galatasaray’a sarı kart çıkarken, Fenerbahçe derbisinde ise tek kırmızı kart Galatasaray’a verildi.
Galatasaray’ın tek kırmızı kartı çift sarı karttan ve itirazdan kaynaklandı. Galatasaray’a karşı verilen kart sayısının az olması ve özellikle son dönemde yaşanan faul ve kart dağılımındaki dengesizlik, tartışmalara neden oldu. Fenerbahçe camiası, hakem kararlarına ve kart dağılımına yönelik eleştirilerini sürdürürken, Galatasaray cephesi ise aldıkları sonuçlara odaklanmayı tercih ediyor.
Derbi maçı sonrası yaşanan bu tartışmalar, Türk futbolunda hakem kararları ve adalet konusundaki tartışmaları da gündeme taşıdı. Taraflı tarafsız pek çok futbolsever, hakemlerin takımlara göre farklı kararlar verdiği yönünde eleştirilerini dile getirdi. Türk futbolunda yaşanan bu tür tartışmaların çözümü için futbol otoriteleri ve kulüpler arasında yapıcı bir diyalogun önemli olduğu belirtiliyor.
Sonuç olarak, Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde yaşanan kart ve faul istatistikleri, Türk futbolunun adalet ve sportmenlik konusundaki sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi. Kulüpler arasındaki rekabetin fair play kuralları çerçevesinde sürmesi ve hakemlerin tarafsızlık ilkesine bağlı kalması, futbolun gelişimi ve sporseverlerin güveni açısından büyük önem taşıyor. Taraflar arasındaki tartışmaların daha yapıcı bir dille çözüme kavuşturulması, Türk futbolunun ilerlemesi ve uluslararası alanda rekabet edebilirliği açısından crucial olacaktır.