AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, DEM Parti’nin Gezi Parkı olaylarını konu alan önergesine sert tepki gösterdi. Gezi Parkı eylemlerini terör eylemi olarak nitelendiren Gökçek, parkta Atatürk ve Öcalan’ın fotoğraflarını astıklarını iddia etti. Ankara’da Türk bayraklarının yakıldığını, engelli araçlarının yakıldığını ve kaldırımların sökülüp taş atıldığını belirtti. Ayrıca Türkiye’ye 100 milyar dolarlık zarar veren ve medya kuruluşlarının arabalarını yakan kişilerin özgürlükten bahsetmeye hakkı olmadığını savundu. Gökçek, eylemcilerin asıl amacının Türkiye’ye zarar vermek, kargaşa çıkarmak ve kaos yaratmak olduğunu belirtti.
Gökçek’in bu açıklamalarıyla beraber Gezi Parkı olaylarının hafızalarda canlı kaldığı ve toplumu derinden etkilediği bir kez daha gündeme geldi. 2013 yılında İstanbul’da başlayan ve ardından ülke geneline yayılan Gezi Parkı protestoları, hükümetin politikalarına karşı çıkan geniş bir kesimin katılımıyla gerçekleşmişti. Ancak zamanla protestoların bazı gruplarca farklı amaçlarla kullanıldığına dair iddialar ortaya atılmış ve olaylar şiddet eylemlerine dönüşmüştü.
Gezi Parkı eylemlerinin Türkiye siyasetinde uzun süreli etkileri olmuş, hükümetin ve muhalefetin tavrıyla ilgili tartışmaları alevlendirmişti. Osman Gökçek’in bahsettiği gibi, olaylar sırasında gerçekleşen zararlar ve halkın yaşadığı travmalar, toplumda derin bir yara açmıştı. Ülke içinde ve dışında büyük yankı uyandıran Gezi Parkı olayları, Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük mücadelesi açısından da önemli bir dönemeç olmuştu.
Gökçek’in sözlerinin ardından DEM Parti ise tepkisiz kalmayarak, Gökçek’in iddialarını reddetti. Gezi Parkı olaylarının demokratik bir tepki olduğunu ve halkın özgürlük taleplerini dile getirdiğini belirten DEM Parti yetkilileri, Gökçek’in açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını savundular. Parti, hükümetin Gezi Parkı olaylarına yanıt verme şeklini eleştirdi ve daha demokratik bir yaklaşım beklediklerini dile getirdi.
Sonuç olarak, Osman Gökçek’in Gezi Parkı olaylarına yönelik sert sözleri ve DEM Parti’nin buna verdiği tepki, Türkiye siyasetindeki kutuplaşmayı ve anlaşmazlıkları bir kez daha gündeme getirdi. Gezi Parkı olayları hala taze bir konu olmaya devam ederken, toplumun bu konudaki hassasiyetini göstermek için daha fazla çaba sarf etmek gerektiği ortaya çıktı. Politikacıların ve partilerin bu tür hassas konuları daha dikkatli ve sağduyulu bir şekilde ele alması, ülkenin birlik ve beraberliğine katkı sağlayabilir.