Yunanistan Sahil Güvenliği’nin göçmenlere yönelik tutumu, son üç yıl içinde Akdeniz’de onlarca göçmenin ölümüne neden olan olaylarla yeniden gündeme geldi. Atina hükümeti, göçmenleri zorla geri göndermekle suçlanıyor. Bu durumda ölen göçmenler arasında 9 kişinin, Yunan Sahil Güvenliği tarafından bilerek suya atıldığı belirtiliyor. BBC, 2020-2023 yılları arasında incelediği 15 olayda, 43 göçmenin ölümünü belgeledi. Göçmenler, Yunan makamları tarafından doğrudan denize atıldıklarını ve yasal bir şekilde sığınma taleplerini iletemediklerini iddia ediyorlar.
Sahil Güvenliği’nin eylemleri sonucu ölümlerin yaşandığı iddia edilen olayları belgeleyen BBC, göçmenlerin yaşadığı korku dolu anları da aktardı. Bir Kamerunlu göçmen, Sisam Adası’na ulaştıktan sonra Yunan güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Göçmenler, Yunan yasalarının kendilerine imkan tanıdığı sığınma başvurusu sürecini tamamlayamadan zorla denize atıldıklarını ifade ettiler. Bu durum, insan hakları gruplarının da dikkatini çekiyor ve binlerce göçmenin yasa dışı bir şekilde Yunanistan’dan geri gönderildiğini vurguluyor.
Sahil Güvenliği’nin göçmenlere yönelik tavrı, Avrupa’da sığınmacılar için büyük bir tehlike oluşturuyor. Göçmenler, Yunanistan’a ulaşmalarına rağmen yasal süreçleri tamamlayamadan geri gönderildiklerini belirtiyorlar. Bu durum, göçmenlerin hayatlarını riske atan ve uluslararası hukuku ihlal eden bir tutum olarak değerlendiriliyor. Sahil Güvenliği ise suçlamaları reddediyor ve göçmenlerin iddialarını yalanlıyor.
Göçmenlerin yaşadığı korkunç anıları ve sonu gelmeyen çabaları, Yunanistan’daki göçmen krizini büyük bir acil probleme dönüştürüyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha fazla duyarlı olması ve göçmen haklarını korumak için adımlar atması gerekiyor. Göçmenlerin insan hakları ihlallerine maruz kalmadan yaşamlarını güvenli bir şekilde sürdürebilmeleri için uluslararası kuruluşların müdahale etmesi ve Yunanistan hükümetinin sorumluluklarını yerine getirmesi hayati önem taşıyor.