CHP Grubunun lideri Gökhan Günaydın, 7511 numaralı ‘Türk Ticaret Yasası ve Bazı Kanunlarla İlgili Değişiklikler Yapma Yasası’ ve 7512 numaralı ‘Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakıf Yasası’nın belirli hükümlerinin iptal edilmesi ve uygulanmasının durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurmuştur.
Gökhan Günaydın, aynı zamanda CHP üyesi, gazetecilere yaptığı açıklamada konuyu detaylandırdı. Günaydın, ilgili kanunların hızla çıkarıldığını ve halkın çıkarlarına ters düşen düzenlemeler içerdiğine değindi. Günaydın; “29 Mayıs’ta Resmi Gazete’de Türk Ticaret Kanunu’nda bazı değişiklikler yapan bazı düzenlemeler görmekteyiz. Edindiğimiz bilgiler doğrultusunda Rekabet Kurulu’na, kurum çalışanlarının sosyal haklarını düzenleme yetkisi verdikleri hakkında bilgilendirildik. Ancak bunun yalnızca kanunla ve ‘Devlet Memurları Kanunu’ aracılığıyla gerçekleştirilebileceği ortada. Bu bağlamda Rekabet Kurulu‘nun bu tür sosyal haklar düzenleme yetkisi bulunmamaktadır” dedi.
CHP’den Günaydın, Türkiye’nin ekonomik zorluklarıyla mücadele ettiğini belirtti ve şunları ekledi; “Ülkemizdeki ekonomik sıkışmanın ve ekonomi politikalarının sorunları bir sonucu olarak, birçok sözde fırsatçı ve stokçu ortaya çıkmaktadır. Bu tür pratiklerin engellenmesi ve cezalandırılması gerekmektedir. Ancak, bu kanunda fahiş fiyat artışının ve stokçuluğun ne olduğunun açık ve kesin bir şekilde tanımlanmaması, idariye keyfiyet ve kontrolsüz yetki vermek anlamına gelmektedir. Bu durum, ticaret yaşamına kalıcı ve onarılamayacak zararlar verebilir. Bu nedenle, uygun düzenlemelerin kanunda belirlenmesini sağlamak amacıyla, bu konuların da iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğunu açıkladık.”
Günaydın, ‘Dış İlişkiler Organizasyonu Güçlendirme Vakfı Yasası’nın 6 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girdiğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı: “Bir vakfı, yani Dış İlişkiler Organizasyonunu Güçlendirme Vakfı’nı kuruyorsunuz. Bu vakıf, bir özel hukuk kişisidir. Bu vakfa, sınırsız sosyal hak veriyor ve daha da önemlisi, Dış İlişkiler Bakanlığı’nın taşınmaz mallarını yasal olarak kullanabilir duruma getiriyorsunuz.
Bu vakıf, Üniversite Yasası’na aykırı bir şekilde üniversite kurabilir. Ayrıca vize aracılık hizmetlerinden elde edilen gelir, aslında kamu geliri olması gereken bir gelir, bu vakıf tarafından alınabilir. Vergi muafiyeti aşırı bir şekilde kendilerine tanıyanlar, emeklilik ve yaşlılık aylığı da sosyal güvenlik düzenlemelerine aykırı bir şekilde kendilerine tanınmamaktadır. Bu nedenle, bu iki konuyla ilgili herhangi bir kabul etme durumumuz söz konusu olamaz. Bu konuları da Anayasa Mahkemesi’ne götürüyoruz” ifadesini kullandı.