Tiyatro, duyguları, düşünceleri ve bilgileri en etkili şekilde anlatmanın en doğru mekanı olarak düşünülmektedir. Işıl Kasapoğlu da bu düşünceyi destekleyen isimlerden biridir. Kendisi, her türlü bilgiyi ve fikri paylaşmanın önemine vurgu yaparak, tiyatronun yaşam biçimi olduğunu ifade etmektedir. Bu süreçte ailesinden uzak kalarak zorluklarla dolu bir yolculuk yaşamış olan Kasapoğlu, Paris’te Mehmet Ulusoy gibi usta isimlerin çırağı olmuş ve sahnenin perilerinden ilham almıştır.
Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden biri olan Işıl Kasapoğlu, sürekli çalışarak ve üreterek, ülkedeki tiyatro sahnesine büyük katkılar sağlamıştır. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda Shakespeare oyunlarını yöneterek kente olan ilgiyi arttıran yönetmen, oyuncular yetiştirirken ve projeler geliştirirken sürekli ilerlemeyi ve gelişmeyi hedeflemiştir. Belgeseller aracılığıyla sanatını ve tecrübelerini geniş kitlelere ulaştırırken, tiyatronun önemine ve yaşam biçimine dikkat çekmeyi sürdürmektedir. Sonuç olarak, Işıl Kasapoğlu’nun tiyatro tutkusu ve sürekli çalışma azmi, Türk tiyatrosunu zenginleştiren ve geliştiren unsurlar arasında önemli bir yere sahiptir.