Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısından sonra bir dizi açıklamada bulunmuştur. Başkan Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni, milletimizin iftihar kaynağı olduğuna değinerek, ordumuzun kuvvetlenmesine katkı sağlayan her türlü eylemi desteklediklerini ifade etti. Aynı zamanda orduya, disiplin, uyum ve saygınlık açısından herhangi bir zarar vermeye çalışan her türlü girişimi reddettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarına devam etti ve milli demokrasimizin darbeler ve darbe yanlılarından tamamen sıyrılabilmesi için sivil anayasanın sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bir zorunluluk olduğunu belirtti. “Milletimize karşı, yeni ve sivil anayasa yapmak parlamentonun bir borcu olmalıdır. Parlamentonun bu görevini yerine getirebilmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırıları hakkında da konuştu ve “Görevi, Kudüs davasını sahiplenmek olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, bu artan saldırılara karşı kayıtsız kalması kabul edilemez. Liderlerin bir an önce toplanması ve İslam dünyasının kararlı duruşunu belirginleştirmesi acil bir ihtiyaçtır.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da kaybolan ve daha sonra ölü bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın durumuna değindi ve “Narin kızımızın canına kıyanlardan hesap soracağız. Bu masum çocuğu öldüren suçluların en ağır cezaya çarptırılması için ben h personally konunun peşini bırakmayacağım.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefetin, iç kavgalarını örtbas etmek için ortaya sürdüğü konulara kanmıyoruz. Önceliğimiz, halkımızın sorunlarına çözüm bulmaktır.” dedi. Başkan Erdoğan bunu takiben maliye, parabankacılık ve gelir politikalarını koordineli bir şekilde yöneterek hedeflerinin tek haneli enflasyon değerine ulaşmak olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, ayrıca ekonominin genel görünümüne de değindi ve “Bu yıl ekonominin yüzde 3,5 büyüme ile sona ereceğini ve 2025 ile 2027 yılları arasında ekonomik büyümede kademeli bir artış planladığımızı öngörüyoruz. Türkiye ekonomisi bu süreçten daha güçlü çıkacak ve çok daha yüksek bir seviyeye ulaşacaktır.” dedi.
