Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emisyon Ticaret Sistemi’ni de ihtiva eden iklim kanunumuzu çok yakında Meclisimize sunacağız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) kapsamında düzenlenen Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu. Bu zirve, iklim değişikliğine karşı alınacak önlemleri ve ülkelerin taahhütlerini tartışmak adına kritik bir platform olarak öne çıkarken, Erdoğan burada Türkiye’nin iklim hedeflerine dair vizyonunu da paylaştı.
Konuşmasında Erdoğan, “2053 yılı için net sıfır emisyona ulaşma ve yeşil kalkınma vizyonumuz ekseninde kilit sektorlerimizi dönüştürüyoruz.” şeklinde ifadeler kullanarak Türkiye’nin iklim politikalarında atılacak adımlara vurgu yaptı. Bu kapsamda, Türkiye’nin çevre dostu enerji kaynaklarına yönelmesinin ve sanayinin modernizasyonunun önemine değindi.
Türkiye’nin 2053 vizyonu çerçevesinde önemli bir adım daha atacaklarını belirten Erdoğan, “Emisyon Ticaret Sistemi’ni de ihtiva eden iklim kanunumuzu çok yakında Meclisimize sunacağız.” diyerek, sürdürülebilir bir çevre için yasal düzenlemelerin yapılacağına dair sinyal verdi. Bu yeni yasa ile Türkiye’nin emisyon takibi ve azaltımı konusunda daha etkin bir mekanizmanın devreye girmesi bekleniyor.
Daha fazla yenilenebilir enerji kaynağına geçiş yapacaklarının altını çizen Erdoğan, mevcut rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücünün şu anda 31 bin megavat seviyesinde olduğunu, bu rakamı 2035 yılında 120 bin megavata çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. Bu açıklama, Türkiye’nin enerji alanındaki dönüşüm hedeflerini destekleyen bir mesaj niteliği taşıyor.
Ayrıca, Türkiye’nin 2026 yılında BM İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapmak için adaylığını açıkladığını belirten Cumhurbaşkanı, bu konudaki destek veren ülkeler için teşekkür etti. Bu durum, Türkiye’nin iklim konularında daha etkin bir rol üstlenme arzusunu gösteriyor.
Erdoğan, yaşanan Gazze krizine de değinerek, “Bu ağır insani ve çevre felaketine sebep olanların uluslararası mahkemelerde bunun hesabını vermeleri gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullanarak, bölgesel insani durumlarla ilgili uluslararası duyarlılık çağrısında bulundu.
Son olarak, “Sıfır Atık Projesi iklim değişikliğiyle mücadelemize güç katıyor. Projenin başlangıcından bu yana 5,9 milyon ton sera gazı emisyonunun önüne geçtik.” sözleriyle, Türkiye’nin çevre koruma projelerini ve bunların başarısını vurguladı. Bu tür projelerin iklim değişikliğiyle mücadelede hayati öneme sahip olduğunu belirtti.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu zirvedeki konuşması, Türkiye’nin iklim değişikliği konusundaki kararlılığını, yenilenebilir enerji hedeflerini ve uluslararası işbirliğinin önemini gözler önüne serdi. Bu tür zirvelerde yapılan taahhütler, gelecekte iklim politikalarının şekillenmesinde kritik bir rol oynayacak.