Yeni Zelanda Parlamentosunda yer alan Maori üyeleri, İngilizler ile yerli Maoriler arasındaki 184 yıllık antlaşmayı yeniden yorumlayacak tartışmalı yasa tasarısının oylanmasını engellemek için “Haka dansı” ile protesto gösterisi düzenledi.
Yeni Zelanda’da son günlerde yaşanan olaylar, yerli hakları üzerine yoğunlaşan tartışmaların merkezine yerleşti. Ülke basınında yer alan haberlere göre, Yeni Zelanda Parlamentosu’nda, yerli hakları savunan Te Pati Maori Partisi üyeleri, İngilizler ile Maori yerlileri arasında 1840 yılında imzalanan Waitangi Antlaşması’nın yeniden yorumlanmasını içeren bir yasa tasarısının oylamasını protesto etmek amacıyla Haka dansı düzenledi. Haka, Maori kültüründe önemli bir yere sahip olan ve genellikle toplulukların bir araya geldiği özel anlar ile protesto ifadelerinde kullanılan geleneksel bir dans türüdür.
Protesto sırasında, yasaya karşı çıkan milletvekilleri Haka dansını sergileyerek, oylamaya karşı durduklarını açık bir şekilde ifade ettiler. Bu durum sonucunda, parlamento oturumu bir süreliğine askıya alındı. Bu olay, ülkedeki siyasi gerginliğin ve Maori halkının hakları konusundaki duyarlılığın ne denli yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. ACT New Zealand Partisi’nin lideri David Seymour, tasarıya karşı çıkanların korku ve bölünmeyi körüklemek için bu tür eylemlere başvurduklarını ifade etti.
Tartışmalı yasa tasarısının arka planında, Yeni Zelanda’nın 5,23 milyon kişilik nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturan yerli Maori halkının haklarının zedelenmesine yönelik kaygılar yatıyor. Yasa tasarısı, koalisyon hükümeti tarafından sunulan “Antlaşma İlkeleri Yasası” olarak bilinmektedir. Bu yasa, Waitangi Antlaşması’nın yeniden yorumlandığını ve yerli halklar açısından hakların tanındığı ancak bu hakların yerli halklardan olmayan bireylerin haklarından farklılık gösterdiği durumlarda konunun parlamentoda görüşülerek karara bağlanacağını öngörmektedir.
Bu durum, Maori toplumu ve onların destekçileri tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Maori halkı, tarihsel olarak yaşadıkları haksızlıklar ve hak ihlalleri nedeniyle, her zaman kendi kültürel ve politik varlıklarını savunma konusunda son derece hassas bir tutum sergilemektedir. Bu nedenle, 1840’ta imzalanan antlaşmanın yeniden yorumlanması, onların haklarına yönelik ciddi bir tehdit olarak algılanmaktadır.
Sonuç olarak, Yeni Zelanda’daki bu gelişmeler, Maori milletinin haklarını savunma konusundaki kararlılığını ve topluluğun dayanışma ruhunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Haka dansı ile yapılan protesto, sadece bir dans değil, aynı zamanda tarihi bir mirası savunma ve adalet talep etme konusunda güçlü bir ifade biçimidir. Bu olaya tanıklık edenler, hem Yeni Zelanda’nın tarihine hem de Maori halkının kültürel zenginliğine dair önemli bir mesaj almış oldu.
