İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı olan Doç. Dr. Başak Gezmen, gençler üzerinde sosyal medya kullanımı konusundaki sınırlandırıcı yasaların etkili olduğunu belirtse de, ana hedefin dijital okuryazar bireyler yetiştirmek olduğunu ifade etti. Gezmen, daha özgür ve bilinçli bir dijital birey olmanın önemine dikkat çekerek, dijital okuryazarlığın artması gerektiğinin altını çizdi.

Özellikle Avustralya’da 16 yaş altındaki çocukların sosyal medyaya erişimini yasaklayan yasa tasarısının Senato’dan geçmesini değerlendiren Gezmen, internetin potansiyel tehlikeleri ve olumlu katkıları arasında denge kurmanın önemine vurgu yaptı. “İnternet, bilinçli olarak kullanıldığında, bilgiye ulaşma ve iletişim kurma açısından büyük katkılar sağlıyor; fakat gençler için birçok risk de barındırıyor,” diye ekledi.

Gezmen, gençlerin sosyal medya üzerinde karşılaştıkları bazı olumsuz durumlara dikkat çekti. Bu durumlar arasında dijital bağımlılık, gerçek olmayan içeriklerle etkileşim ve sosyal medyada yaşanan gelişmeleri kaçırma korkusu gibi sıkıntılar yer almakta. Bu etkiler, dikkat eksikliği, konuşma bozuklukları ve göz hastalıkları gibi fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklara yol açabilecek olumsuz bir etki oluşturuyor.

Bunların yanı sıra, sosyal medyada mükemmel yaşamlar sergileyen bireylere duyulan hayranlığın gençlerdeki ruh hali üzerindeki etkisi de önemli bir konu. “Gençler, çevrim içi dünyada kendilerine yeni bir dijital kimlik yaratıyor ve bu kimlikle birbirleriyle rekabet ediyorlar,” diyen Gezmen, beğeni ve yorumların gençler üzerindeki beklenti yaratıcı etkisinin tüketim alışkanlıklarını nasıl değiştirdiğini anlattı.

Gençlerin, sosyal medya üzerinden gördükleri ve gerçek olanla gerçeği ayırmakta zorlandıkları yaşam tarzlarının etkisiyle kontrolsüz bir tüketim yaygınlaştığına da işaret eden Gezmen, popüler kültür karşısında gençlerin de olumsuz yönde etkilenmekte olduğunu vurguladı. “Bu durum, gençlerin yaşamda tek tip bir hale gelmesinin önünü açmakta; benlik saygısını düşürmektedir,” dedi.

Doç. Dr. Başak Gezmen, siber zorbalığın da artan bir tehlike olduğunu ifade ederek, gençlerin sık sık bu durumla karşılaştığını ve bunun sonucunda intihar ve depresyon gibi psikolojik sorunların baş gösterdiği belirtildi. “Siber zorbalığa maruz kalan gençler, yaşadıkları ruhsal zorlukları sadece kendileri içe dönük olarak yaşıyor; bu da intihar düşüncelerine neden olabiliyor,” dedi.

“Dijital Okuryazar Bireyler Yetiştirmek Öncelikli Hale Gelmeli”

Avustralya’nın gençleri koruma amaçlı yasalarının yanı sıra, Gezmen, sosyal medyanın bilinçli kullanımı ve dijital okuryazarlığın arttırılmasının öncelikli hale gelmesi gerektiğini vurguladı. “Sosyal medya, eğitici ve yaratıcı bir ortam sunabilir; ancak, bunun için bilinçli kullanım şart,” dedi. Ailelerin de bu süreçte kritik bir rol üstlendiğini belirten Gezmen, gençlerin karşılaştıkları tehlikeleri tanıyabilmeleri için ailelerin sosyal medya platformlarını anlaması gerektiğine dikkat çekti.

Sonuç olarak, Doç. Dr. Başak Gezmen, gençler için oluşturulacak sağlıklı dijital ortamların ve ailelerin destekleyici tutumlarının önemini bir kez daha vurguladı. Gençlerin sosyal medyayla sağlıklı bir ilişki kurabilmeleri