Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, büyük ölçekli göç akınlarını önlemek için menşe ülkelerde istikrar ve barışın teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.
Kaja Kallas, Avrupa’nın güvenliği, savunması ve göç konularını görüşmek üzere 2024 yılında Finlandiya’da düzenlenen gayriresmi toplantı sonrasında Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile yan yana gelerek ortak bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının gündeminde öncelikli olarak savunma konuları yer aldı.
Kallas, Avrupa’daki güvenlik endişelerinin farklı bölgelerde farklılık göstermesine rağmen, bu endişeleri çözme yolunun kolektif eylemde olduğu ifade etti. Bu ifadeleriyle, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu tehditlerin bir arada ele alınmasının önemine vurgu yaptı.
Toplantıda Rusya’nın, Avrupa’nın istikrarına yönelik doğrudan bir tehdit oluşturduğunu belirten Kallas, bu duruma karşı, Avrupa’nın savunma kabiliyetlerinin güçlendirilmesi için acil ve birleşik bir eyleme ihtiyaç duyulduğunu belirtti. “Güvenlik endişelerimizin üstesinden gelebilmek için savunmaya daha fazla yatırım yapmalıyız,” diyerek, eylemsizliğin Avrupa’da daha fazla istikrarsızlığa yol açabileceğini açıkladı.
Ayrıca, Kallas, savunmaya yönelik kararların barış zamanlarında alınmasının önemine dikkat çekti. Krizlerin ortaya çıkmasının beklenmesinin Avrupa’yı hazırlıksız bırakabileceği uyarısını yaparak, bu bağlamda Şubat ayında yapılması planlanan gayriresmi görüşmelerin AB’nin savunma politikalarının şekillendirilmesi açısından kritik öneme sahip olduğunu kaydetti. “Kararları çok daha önce, çok daha barışçıl zamanlarda almak zorundasınız,” dedi.
Göç
Kallas, siber saldırılar, sabotaj ve “göçün silahlandırılması” gibi hibrit tehditlerin yarattığı risklerin arttığını belirtti. Suç örgütleri ve diğer kötü niyetli aktörlerin göç krizini daha da derinleştirdiğini savundu. Kalla, “İnsanlar, AB’nin en sevdiği şeylerden biri olarak Avrupa’da serbest dolaşımı gösteriyor fakat aynı anda, içeride ve dışarıda sınırsız olamayız. Dolayısıyla dış sınırlarımızı korumamız dikkate değer bir gerekliliktir,” şeklinde konuştu.
AB’nin büyük ölçekli göç akınlarını önlemekteki rolüne vurgu yaparak, özellikle Suriye gibi menşe ülkelerde barış ve istikrarın sağlanmasının önemine değindi. “Suriye, bölgede istikrar ve barışın tesis edilmesi, büyük göç akınlarının yaşanmaması adına önemli bir örnektir,” dedi. Kallas, AB’nin bölgesel ortaklarıyla işbirliği yaparak kaçakçılık şebekeleriyle mücadele etmesi gerektiğini ifade etti.
İnsanların daha iyi fırsatlar arayışı ile yurtlarını terk etme nedenlerini açıklayan Kallas, “Eğer ülkede refah ve iş imkânları varsa, insanlar evlerini terk etmek istemez. Mecbur kalırlarsa, bu maruz kaldıkları savaş ya da yaşam şartlarının sürdürülemez olmasından kaynaklanır. Bu nedenle, bu ülkelere yardım ederek insanların evlerini terk etmemeleri veya etmek zorunda kalmamaları için gerekli destekleri sağlamalıyız,” şeklinde açıklamada bulundu.