TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi, 6 Şubat 2023’te gerçekleşen kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıl dönümü vesilesiyle basın toplantısı düzenledi. Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) Yerleşkesi’nde gerçekleşen toplantıda, Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Mehmet Yıldız yaptığı konuşmada, son dönemde Ege Denizi’nde meydana gelen deprem fırtınalarının Türkiye’nin hem kara hem de deniz alanlarındaki jeolojik ve tektonik risklerin tekrar gözler önüne serdiğini belirtti. 6 Şubat 2023’ta meydana gelen depremlerin 15 milyonu aşkın insanı etkilediğine dikkat çeken Yıldız, Türkiye’de 53 bin 537, Suriye’de ise 8 bin 476 olmak üzere toplam 62 bin 13 kişinin yaşamını yitirdiğini ve yaklaşık 122 bin kişinin yaralandığını söyledi. Ayrıca, 310 bine yakın yapının yıkıldığını ya da ağır hasar aldığını vurguladı. Yıldız, altyapı ve enerji sistemleri dahil birçok tesisin de bu afetlerden olumsuz etkilendiğini aktardı.

Başkan Yıldız, Türkiye’nin her yıl doğa olaylarından önemli kayıplar yaşadığını, bu durumun önüne geçebilmek için afet riski altında kalan alanların güvenli yaşam alanlarına dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, insan odaklı ve afet dirençli şehirlerin oluşturulmasının gün geçtikçe daha acil bir ihtiyaç haline geldiğini vurguladı. İlgili kişi ve kurumların görüşlerinin alınıp, hızla yasalaşması gereken ‘Afet Risk Azaltma Kanun Tasarısı’nın hazırlanmasına dair çalışmaların hızlandırılması gerektiğini belirtti.

Yıldız, Türkiye’nin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, afet sonrası müdahaleden ziyade, afet öncesinde tehlike ve risklerin azaltılmasına odaklanması gerektiğini ifade etti. Yerel yönetimlere büyük görevler düştüğünü söyleyen Yıldız, Türkiye’deki tüm şehirlerin hızlı bir şekilde 1/1000 ölçekli Jeolojik ve Jeoteknik etütleri tamamlaması, bu etütlerin sonuçlarına göre bütünleşik tehlike ve afet master planlarının hazırlanması gerektiğini ve afet güvenliği için gerekli imar revizyonlarının bir an önce yapılması gerektiğini vurguladı.

Ege Denizi’nde meydana gelen depremlerle ilgili de konuşan Yıldız, bu depremlerin ülkenin sadece kara alanlarının değil, çevresindeki denizlerin de jeolojik ve tektonik gerçeklerini gözler önüne serdiğini belirtti. Bu durum, kentlerin ve yerleşim alanlarının en kötü afet senaryolarını oluşturmasını zorunlu kıldığını ifade ederken, doğal olayların afete dönüşmesinin bir kader olmadığını ve toplumsal acıların yaşanmaması için gereken önlemleri almakta insanların iradesine bağlı olduğunu vurguladı.

Kaynak: DHA