İstanbul’da yasa dışı bahis teşviki iddiaları doğrultusunda yürütülen soruşturma, devletin dikkatini çeken önemli bir gelişme olarak öne çıkmaktadır. Bu kapsamda, ünlü televizyon yapımcısı Acun Ilıcalı’nın da dahil olduğu bazı şüpheliler hakkında, TV 8 ve EXXEN platformlarında yayınlanan futbol maçlarında yasa dışı bahis reklamları yapıldığı iddialarıyla 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapis cezası talep edilmektedir. Bu durum, Türkiye’nin spor yayıncılığıyla ilgili yasal zemininde nasıl bir çatışma yaşandığını gözler önüne sermektedir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Acun Ilıcalı’nın “şüpheli” olarak yer aldığı belirtilmiştir. İddianameyi oluşturan suçlamalar arasında, Ilıcalı’nın da aralarında bulunduğu bazı şahısların TV 8 ve EXXEN platformlarında sanal reklam teknikleri kullanarak ruhsatsız ve yasadışı bahis sitelerinin reklamlarını yaymak suretiyle, “kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik etmek” suçunu işlediklerine dair deliller yer almakta. Bu da, söz konusu şahıslar için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve 3 bin güne kadar adli para cezası istemekle sonuçlanmıştır.
İddianamenin, ilgili değerlendirme için asliye ceza mahkemesine gönderildiği bilgisi de ayrıca dikkat çekmektedir. Bu aşama, süreç içerisinde mahkemenin konuyla ilgili alacağı kararı beklemek anlamına geliyor. Türkiye’deki spor medyası ödemelerinin ve reklamlarının yasal çerçevede nasıl düzenlenmesi gerektiği sorusu, bu tür vakaların sıkça gündeme gelmesiyle daha da sorgulanır hale geliyor.
Benzer bir hukuki durum, iş insanı Saadettin Saran için de geçerli. İstanbul’da yürütülen bir başka soruşturma çerçevesinde, Saran ve bazı şüpheliler hakkında “S SPORT” internet platformunda yayınlanan futbol müsabakalarında yasa dışı bahis reklamları yapıldığına dair iddialar söz konusu. Yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Saran da “şüpheli” olarak yer alıyor.
Saran ve beraberindeki şüphelilerin, “Saran İnternet Televizyon Yayıncılık A.Ş.” bünyesindeki “S SPORT” platformunda yasadışı bahis reklamları yaptığı iddiası, benzer şekilde “kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik etmek” suçlamasına maruz kalmalarına yol açıyor. Aynı hapis cezası ve adli para cezası talepleri burada da söz konusudur.
Sonuç olarak, her iki iddianame de İstanbul’daki adalet mekanizması içerisinde önemli bir yeri işgal etmekte, spor ve medya ilişkisini sorgulatmakta ve Türkiye’deki bahis yasalarının yeniden gözden geçirilmesi gereğini ortaya koymaktadır. Bu tür durumlardaki gelişmeler, yasaların güncellenmesi ve kamu bilincinin artırılması açısından kritik öneme sahiptir.