USD39,69
%0.15
EURO45,70
%-0.06
BIST9.102,02
%-1.02
Petrol78,74
%2.66
GR. ALTIN4.290,68
%-0.01
BTC4.147.488,99
%-0.04
İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Yoksulluk Sınırı: 21,5 Milyon İnsan Geçim Derdinde!

Yoksulluk Sınırı: 21,5 Milyon İnsan Geçim Derdinde!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’de, ekonomik sıkıntıların giderek arttığı bir dönemde, Aile ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’nın son verilerine göre, 4.5 milyon haneye sosyal yardım yapılmaktadır. Bu durum, iki çocuklu bir ailenin dahil olduğu toplamda 18 milyon insanın sosyal yardıma muhtaç olduğunu göstermektedir. Sosyal yardımlar, haneye giren gelirin asgari ücretin üçte birinden az olması şartıyla verilmektedir. Yani, aylık geliri 7 bin liranın altında olan aileler, bu yardımlardan faydalanabilmektedir.

Türkiye’de emekli nüfusu da oldukça geniştir; 16 milyonun üzerinde emekli bulunmaktadır. Bunun yaklaşık 3,8 milyonu, 14 bin 469 lira olan en düşük emekli aylığını almaktadır. Dolayısıyla, en düşük emekli aylığı alanlarla Aile Bakanlığı’ndan yardım alanların toplam sayısı 21,5 milyona ulaşmaktadır. Bu yüksek sayı, geçim sıkıntısının giderek büyüdüğünü ve insanların hayatlarını sürdürmekte zorlandığını gözler önüne sermektedir.

Türkiye’deki yoksulluk durumu, her geçen gün daha çarpıcı hale gelmektedir. İnsanlar, pazarlarda akşam saat 18’den sonra kalan meyve ve sebzeleri almak zorunda kalıyor. Bu, toplam nüfusun yaklaşık yüzde 25’inin geçim sıkıntısı ile mücadele ettiğini göstermektedir. Yoksulluk, o denli derinleşmiştir ki, insanlar somun ekmeğini lavaşa sararak tüketme noktalarına gelmişlerdir. Örneğin, içinde bulunduğumuz Ramazan ayında, pek çok aile akşam yemeği masrafını belediyelerin düzenlediği iftar sofraları ile karşılamaya çalışmaktadır. Diyarbakır’da 3 bin kişiye verilen iftar sofrası görüntüsü, bu durumun ne kadar iç karartıcı olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Yoksulluğun bu denli belirgin olmasının en büyük nedeni, yukarıda bahsedilen 21,5 milyonluk insan kitlesinin artık sokaklarda gözlemlenebilmesidir. İnsanların gıda tüketimleri de büyük bir boyuta ulaşmıştır; bir zamanlar 200 TL olan banknot, günümüzde adeta bir pul haline gelmiştir. 2009 yılında hayata giren 200 TL, yüksek enflasyon oranları sonucunda büyük oranda satın alma gücünü kaybetmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Ocak 2009 ile Nisan 2024 arasındaki tüketici enflasyonu yüzde 1.271 olarak kaydedilmiştir. Bu da demektir ki, 2009’daki 200 TL, bugün 2.743 TL’ye karşılık gelmektedir. Günümüzde 200 TL ile birikim yapılmadığı gibi, karın doyurmak dahi imkânsız hale gelmiştir.

Örneğin, 2009’un Ocak ayında 45 litrelik bir arabanın deposunu doldurmak 126 lira 45 kuruşa mümkündü. Ancak, günümüzde benzinin litre fiyatı 42.64 TL’ye kadar yükselmiş olup, bu en büyük banknot artık sadece 4.6 litre benzin almaktadır. Benzer bir şekilde, 2009 yılında kilogramı 16 TL olan dana etinden 12.5 kilogram almak mümkündü, fakat bugün et fiyatları 600 TL’ye dayanmışken, yarım kilogram et bile alınamamaktadır. Kuzu eti fiyatı da 15 yılda 13.9 liradan 702 liraya ulaşmıştır.

Zeytinyağının litre fiyatı aynı dönemde 11.1 liradan 394 TL’ye yükselmiştir. Beyaz peynirin kilogram fiyatı 2009’da 10.8 TL iken, günümüzde bu fiyat 567 TL’ye ulaşmıştır. 24 kuruş olan yumurtanın fiyatı ise bugün 5.49 TL’dir ve litresi 1.8 TL olan sütün litre fiyatı 40 TL olmuştur. Domates kilogramı 1.6 TL iken, 39 TL, patates 75 kuruşken 35 TL’ye çıkmıştır. Zeytinin kilogram fiyatı zamanla 8.9 TL’den 312 TL’ye yükselmiştir, herkesin sofrasında yer alan 200 gram ekmeğin fiyatı da 40 kuruştan 10 TL’ye ulaşmıştır. Çayın kilogram fiyatı ise 11 TL’den 147 TL’ye kadar çıkmıştır.

Sonuç olarak, nüfusun dörtte birini oluşturan bir insan kitlesinin, ‘somun ekmeği lavaşa sararak’ tüketme noktasına geldiği bu tablo, ülke genelinde ciddi bir yoksulluk sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Bu durumun farkına varılması ve gerekli önlemlerin alınması elzemdir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Yoksulluk Sınırı: 21,5 Milyon İnsan Geçim Derdinde!
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Giriş Yap

Girdap Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!