Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, Türk Sanayicileri ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV) Başkanı Veli Sarıtoprak ve çeşitli gazetelerin katılımıyla özel bir etkinlik düzenlendi. Bu etkinlikte, GGYD Genel Başkanı M. Nezih Allıoğlu, Ramazan ayının anlamı ve önemi üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Allıoğlu, Ramazan ayını “sabır ve hoşgörü ayı” olarak tanımlayarak bu dönemin hayatımıza kattığı güzellikleri dile getirdi. “Hayatımıza sayısız güzellikler katan rahmet, bereket, bağışlanma, arınma ve huzur mevsimi Ramazan ayına kavuşmanın, sevinci içindeyiz.” ifadelerini kullanan Allıoğlu, Ramazan’ın dayanışma ve yardımlaşma gibi önemli erdemleri pekiştiren bir dönem olduğunu vurguladı.
Allıoğlu, konuşmasında ayrıca bu ayın insanların birbirini daha iyi anlaması ve empati kurma yetisinin güçlenmesi için bir fırsat sunduğunu, “Ramazan ayı sevgidir, samimiyettir, paylaşımdır.” şeklinde özetledi. Ramazan ayında ihtiyaç sahibi bireylerin hatırlandığını ve onlara yardım eli uzatıldığını da belirten Allıoğlu, “Bu amaçla geçen hafta başlattığımız yardım kolilerini 2500’den fazla aileye ulaştırabilmenin huzurunu yaşıyoruz.” diyerek destek verenlerden duyduğu teşekkürleri de yineledi.
Birlik ve beraberliğin önemine dikkat çeken Allıoğlu, Ramazan ayının tüm kent, ülke ve İslam dünyası için hayırlara vesile olmasını diledi. Ayrıca, yaklaşan Ramazan Bayramı için de en içten dileklerini ileterek, “Birlikte nice güzel günlere ulaşmak dileğiyle.” sözlerini ekledi.
Allıoğlu, konuşmasının devamında ekonomi üzerine değerlendirmelerde bulunarak 2024 yılının toplumun her kesimi için zorlu geçtiğini vurguladı. 2025 yılında da enflasyon ve hayat pahalılığının ekonominin temel konularından biri olmaya devam edeceğini ifade etti. Özellikle alt ve orta gelir grubundaki vatandaşların en büyük sorununun hayat pahalılığı olduğuna dikkat çeken Allıoğlu, bu kesimlerin yaşadığı geçim sıkıntısını hafifletmenin yolunun daha fazla üretimden geçtiğini belirtti. Zorlu bir süreçten geçildiğini kaydeden Allıoğlu, bu bağlamda toplumun dayanışma içinde olması gerektiğini vurguladı.
İftar yemeğinde gerçekleşen etkinlikler arasında bir semazen gösterisi ve sanat müziği dinletisi de yer aldı. Bu tür etkinliklerin, Ramazan ayının manevi atmosferini daha da güçlendirdiği ifade edilirken, katılımcılar etkinliğin hem sosyal hem de kültürel anlamda önemine vurgu yaptı. Tüm bu ifadeler, Ramazan ayının sadece dini bir dönem olmadığını, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı ve yardımlaşmayı teşvik eden bir süreç olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak, bu etkinlikte yapılan konuşmalar ve gerçekleştirilen etkinlikler, Ramazan ayının özünü ve toplum üzerindeki olumlu etkilerini bir araya getirirken, dayanışma ve yardımlaşmanın önemine de dikkat çekmiştir. Bu vesileyle, Ramazan ayının ve yaklaşan Bayram’ın, tüm insanlık için sağlıklı, huzurlu ve bereketli bir dönem olması dileği öne çıkmaktadır.