Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ortalama yaşam sürelerine dair önemli veriler yayımladı. 2023 yılına ilişkin bu verilere göre, AB ülkelerinde ortalama yaşam süresi, bir önceki yıla oranla 0,8 yıl artarak 81,4 yıl seviyesine ulaştı. Bu artış, Covid-19 salgını döneminin olumsuz etkilerinin azalmasıyla birlikte, 2019 yılındaki yaşam süresi değerinin de üzerine çıktı. Özellikle 2002 yılına bakıldığında, ortalama yaşam süresinin 3,8 yıl arttığı görülmektedir.
Aynı veriler incelendiğinde, cinsiyetler arasında yaşam sürelerinde dikkate değer bir farkın olduğu göze çarparken, kadınların ortalama yaşam süresi erkeklerin yaşam süresini 5,3 yıl geçmiş durumda. Kadınların AB ülkelerinde ortalama yaşam süresi 84 yıl olarak belirlenirken, erkeklerde bu rakam 78,7 yıl olarak ölçülmüştür. Bu fark, cinsiyetler arasındaki sağlık ve yaşam kalitesi farklılıklarını bir kez daha gündeme getirmiştir.
Ayrıca, AB ülkeleri içerisinde en yüksek yaşam süresi İspanya’da kaydedilmiştir. İspanya’daki ortalama yaşam süresi 84 yıl olarak belirlenmiştir. Bunu takip eden ülkeler arasında İtalya 83,5 yıl, Lüksemburg, Malta ve İsveç 83,4 yıl, Fransa ise 83 yıl ile yer almaktadır. Bu ülkeler, vatandaşlarının uzun yaşam süreleriyle dikkat çeken ülkeler arasında öne çıkmaktadır.
Daha maliyetli ve sağlık sistemlerinin gelişmişliği ile bilinen Almanya’da ise ortalama yaşam süresi 81,1 yıl olarak ölçülmüştür. Ancak, AB ülkeleri arasında en düşük yaşam süreleri Letonya, Bulgaristan ve Romanya’da görülmektedir. Letonya’da bu rakam 75,6 yıl, Bulgaristan’da 75,8 yıl ve Romanya’da 76,4 yıl olarak kaydedilmiştir. Bu durum, sağlık hizmetlerine erişim, yaşam standartları ve yaşam koşulları gibi faktörlerin etkili olduğunu göstermektedir.
Veriler, ayrıca yaşam sürelerine dair ülkeler arasındaki farklılıkların aynı zamanda sosyal ve ekonomik koşullarla ilişkili olduğunu da gözler önüne sermektedir. Sağlık sisteminin etkinliği, bireylerin yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve çevresel faktörler, bu yaşam beklentisinin belirlenmesinde büyük rol oynamaktadır. Bu bağlamda, ülkelerin sağlık politikalarını geliştirerek, vatandaşlarının yaşam kalitesini artırmaya yönelik çabalarını artırması gerektiği açık bir durum olarak görülmektedir.
Sonuç olarak, Eurostat’ın yayımladığı bu veriler, Avrupa Birliği ülkeleri arasında yaşam süresinin artış gösterdiği ve bu artışın Covid-19 sonrası dönemde dikkate değer bir şekilde yükseldiğini göstermektedir. Ancak, cinsiyetler arası farklar ve ülkeler arasında belirgin seviyelerde görüşen yaşam süresi, sağlık politikalarının ve sosyal hizmetlerin önemini bir kez daha vurgulamaktadır.