İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya platformu X’te yaptığı bir açıklamada, Gazze’de israilli askerler tarafından gerçekleştirilen saldırılarda hayatını kaybeden altı Filistinli’nin isimlerini ve fotoğraflarını paylaştı. Adraee, bu kişilerin “İsrail’in güvenliğine tehdit oluşturduğu” iddiasıyla vurgu yaparak, ölümlerin arka planına dair savunma yapmıştır.
Hayatını kaybeden Filistinlilerin isimleri arasında Mustafa Muhammed Şaban Hammad, Muhammed Yahya Rüşdi el-Serrac, Bilal Mahmud Fevad Ebu Matar, Mahmud İmad Hasan Aslim ve Muhammed Alaa Subhi el-Gafir yer aldı. Bu şahısların Hamas üyesi olduğu belirtilirken, ateşkes ve esir takası anlaşmasıyla serbest bırakılan Suheyb Bassem Halid el-Neccar’ın İslami Cihad Hareketi üyesi olduğu iddia edildi. Adraee, Hammad’ın daha önce, 7 Ekim 2023 tarihinde sınırı geçenler arasında olduğunu da öne sürdü. Bunun yanı sıra, öldürülenlerden bazılarının gazeteci olduğuna dair iddiaları kesin bir dille reddetti.
Bir gün önce gerçekleştirilen saldırıda, toplamda dokuz Filistinli yaşamını yitirmişti ve bunlar arasında üç gazetecinin de bulunduğu belirtiliyor. İsrail ordusu, bu saldırıyı Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yer alan Beyt Lahiya kentine yönelik bir insansız hava aracı (İHA) ile düzenlemişti. Filistin Sağlık Bakanlığı, olay sonucunda çok sayıda yaralının bulunduğunu ve bu yaralıların Endonezya Hastanesi’ne kaldırıldığını duyurdu.
Filistinli Gazetecileri Koruma Merkezinden (PJPC) yapılan açıklamada, hava saldırısının, evlerini kaybeden Filistinlilere çadır dağıtan yardım görevlileri ile gazetecileri hedef aldığı ifade edildi. Bu durum, uluslararası kamuoyunda büyük bir tepki ve endişe uyandırdı. Açıklamalara göre, Gazze Şeridi’ndeki Filistin Hükümeti, ateşkesin yürürlüğe girdiği Ocak ayından bu yana İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılarda 40’ı çocuk olmak üzere toplam 150 Filistinli’nin hayatını kaybettiğini bildirmiştir.
Bu olaylar, Gazze’deki çatışmaların ne kadar derinleştiğini ve insani krizin boyutlarını gözler önüne seriyor. İki taraf arasındaki gerilimler, yapılan saldırılar ve yaşamını yitiren masum insanların durumu, bölgedeki barış umutlarını giderek daha da zayıflatıyor. Filistin’deki sağlık durumunun giderek kötüleşmesi, uluslararası insani yardım kuruluşlarının bölgede daha aktif bir şekilde rol almasını zorunlu kılıyor.
Uzmanlar, bu tür olayların sürekliliğinin hem yerel hem de uluslararası düzeyde daha fazla dikkat ve eylem gerektirdiğine işaret ediyor. Özellikle gazeteciler ve insani yardım görevlileri gibi masum insanların hedef alınması, savaş kurallarının ihlalini gündeme getiriyor ve dünya genelinde ciddi tartışmalara yol açıyor. Bu bağlamda, bölgede kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için adil bir çözüm bulunması elzem hale geliyor.