“`html
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yürütmekte olduğu “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi suçlamalardan oluşan bir soruşturma başlatmıştır. Bu süreçte, İBB iştiraki olan KİPTAŞ A.Ş.’den ihale alan Asoy İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adem Soytekin de gözaltına alınan şahıslar arasında yer almıştır. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, ocak ayından bu yana yürüttüğü teknik ve fiziki takipte, Soytekin’in kullandığı VIP aracın üzerinde çakar tertibatının bulunduğunu tespit etmiştir.
İncelemeler sonucunda, bu aracın, kendisi ile hiçbir bağlantısı olmayan bir Cumhuriyet savcısına kiralandığı, fakat fiilen Adem Soytekin tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır. Şahıs, Muğla’da görev yapan bu savcının İstanbul’a hiç gelmediğinin altını çizerken, çakarlı araçla İstanbul trafiğinde ‘haksız yere öncelik ve ayrıcalık sahibi’ olarak seyahat ettiği ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilgili Cumhuriyet savcısı hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) suç duyurusunda bulunmayı planladığı öğrenilmiştir. Adem Soytekin’in ifade verme sürecinde, söz konusu durum hakkında sorulara maruz kaldığı, kendisinin ise savcıyı tanımadığını ve aracın tamir amacıyla İstanbul’a getirildiğini belirttiği kaydedilmiştir. Ancak, ekiplerin gerçekleştirdiği incelemeler sonucunda, Soytekin’in araç üzerinde fiziki takip tutanak kayıtları ve PTS kayıtları ile tespit edildiği bildirilmiştir.
Gizli bir tanık tarafından yapılan açıklamalar, soruşturmanın ilerleyişi açısından dikkat çekici bir boyut katmaktadır. Tanık, “Adem Soytekin, Ekrem Bey’in Beylikdüzü döneminden itibaren ortaklık yaptığı, mal varlığının bir kısmının üzerine olan kişidir. KİPTAŞ ihaleleri kendisine verildi. Yine belediyenin kreş yapımına ilişkin işleri de aldı. Göstermelik olarak da belediyeye 1 tane kreş bağışladı” iddialarında bulunmuştur. Bu iddialara İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanıtı ise oldukça özet bir şekilde, “Bu soruyu muhattap almıyorum” şeklinde olmuştur.
Sonuç olarak, İBB’ye yönelik yürütülen bu soruşturma, bölgedeki siyasi dengeleri etkileyen birçok unsuru barındırmakta ve şehirdeki kamu idaresinin işleyişine dair önemli bağlantılar ortaya koymaktadır. Bu süreçte yaşanan gelişmelerin, İstanbul’da kamu güvenliği ve yönetimi açısından ne gibi sonuçlar doğuracağı ise merakla beklenmektedir.
“`
