Cezayir resmi haber ajansı APS tarafından aktarılan bilgilere göre, Cezayir, Filistin topraklarındaki güncel duruma ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) acil bir toplantı talep etti. Bu toplantının, 2025 yılının Nisan ayının 20’sinde öğleden sonra gerçekleşmesi bekleniyor. Son dönemde yaşanan olaylar, Filistin’deki durumun giderek daha da kötüleştiğini ve tehlikeli bir tırmanışa şahit olduğumuzu gösteriyor.
Özellikle, Gazze Şeridi’nde İsrail ordusunun düzenlediği rastgele saldırılar dikkat çekmekte. Bu saldırılar sonucunda insani yardım çalışanları da dahil olmak üzere çok sayıda ölüm meydana geldi. Özellikle Gazze’nin güneyindeki Refah bölgesinde İsrail ordusunun kuşattığı alanlarda, Filistin Kızılayı’na bağlı ekipler, Gazze Sivil Savunma Müdürlüğü personeli ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarının da bulunduğu toplamda 15 kişinin cesedine ulaşıldığı bilgisi kaydedildi.
Daha geniş bir perspektiften bakıldığında, işgal altındaki Batı Şeria’da da benzer bir durum söz konusudur. Burada, Filistin topraklarını gasbetme faaliyetleriyle İsrail askerlerinin ve yerleşimcilerin uyguladığı şiddet, “benzeri görülmemiş” bir hızla artış göstermektedir. Bu artış, hem sivil halk üzerinde büyük bir baskı oluşturmakta hem de bölgede huzursuzluğa neden olmaktadır. Uluslararası toplumun bu tür olaylara karşı tutumu ve vereceği tepki, bölgedeki barış sürecini etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkmaktadır.
Özetle, Cezayir’in BMGK’da talep ettiği bu acil toplantı, Filistin topraklarında yaşanan insanlık draması ve İsrail’in saldırgan tutumu hakkında daha fazla farkındalık yaratma çabası olarak değerlendirilebilir. Cezayir’in bu konuda göstermiş olduğu çaba, uluslararası arenada Filistin meselesine olan duyarlılığı artırmak amacıyla önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Gazze ve Batı Şeria’daki insani durum her geçen gün kötüleşirken, dünya genelinde bu durumu sorgulamak ve çözüm yolları aramak gündem maddesi haline gelmektedir.
Söz konusu çatışmanın sona ermesi ve barış ortamının sağlanması için uluslararası görüşmeler, diplomasik temaslar ve insani yardım temelinde acil önlemler alınması gerektiği, pek çok ülkenin ve kuruluşun ortak görüşü haline gelmiştir. Dolayısıyla, Cezayir’in BMGK’da yaptığı bu çağrı, uluslararası toplumun dikkatini çekebilir ve gerekli adımların atılmasına vesile olabilir.