Küratörlüğünü Müzeyyen Çağlar Güler, Mehmet Siddık Turan ve Abdül Tekin’in üstlendiği “Uzak Muamma” sergisi, çok katmanlı ve derin temaları bir araya getiren bir sanat platformu olarak öne çıkıyor. Bu sergide, acının üzerini kaplayan yara bantlarından, camın sertliğinde titreşen renklere, sessiz kahramanlık öykülerinden bedenin politik doğasına, kilim motiflerine işlenmiş belleklere kadar uzanan geniş bir yelpazede eserler sergilenmektedir. Her bir eser, sanatçısının iç sesiyle kurduğu bir dünya olarak, aynı zamanda izleyiciler için birer tanıklık ve sorgulama fırsatı sunmaktadır.
Öne çıkan eserlerden biri, Emirhan Karagiyim’in “Kabuk Tutmayan Yara”sıdır. Bu çalışma, toplumsal acıların üstünü kapatan geçici çözümlere karşı bir başkaldırı niteliği taşırken, Aslı Dönmez’in “Tülün Ardından” adlı eseri panoptik gözetimin içimize sızan sistematik şiddetini görünür hale getirmektedir. Mehriban Tan’ın “Ters Yüz” isimli işi, toplum üzerindeki koltuk sevdasının dönüşümünü sorgularken, Ebru Kaya’nın “Çirok” adlı çalışması beyaz örtü üzerinden kadınlığın görünmeyen çığlıklarına tercüman olmaktadır. Bu eserler, sanat tarihindeki önemli tartışma konularını ve sosyal meselelere dair eleştirel bakış açılarını ele alarak izleyiciyi derin düşüncelere sevk ediyor.
Toplamda otuzdan fazla sanatçının üretimlerinin yer aldığı “Uzak Muamma”, yalnızca bir sergi değil, aynı zamanda bir yüzleşme alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Cam, keçe, tül, çamaşır, kilim, yumurta, fanus gibi çeşitli malzemelerle oluşturulan bu estetik evren, izleyeni düşündürmenin yanı sıra duygusal bir geçişkenlik içinde sürüklüyor. Her sanatçının kendi kelimeleriyle dokuduğu anlatılar, izleyicinin zihninde yeni yolların açılmasına vesile oluyor.
Serginin içindeki çok sesli anlatı, “Delilik” kavramının dönüştürücü potansiyelinden başlayarak, “beyaz örtünün” taşıdığı sessiz direniş ve “kadın bedenine” uygulanan tahakkümden eğitimdeki kalıplara kadar uzanmaktadır. Bu karmaşık yapı üzerinden, bir dönemin toplumsal ve kültürel tartışmalarına tanıklık eden eserler, sanatın diliyle yazılmış bir tarih niteliği taşımaktadır.
Sergiye katkı sunan sanatçılar arasında Adem Ala, Aslı Dönmez, Ayhan Kartal, Ayşegül Alçan, Buket Halifeoğlu, Ceylan Alikol, Ebru Kaya, Emirhan Karagiyim, Ezgi Dal, Feleknas Uca Şan, Filiz Taşdemir, Funda Kahraman, Hacer Han, Mehmet Karakaya, Merve Safa Engin, Mihriban Tan, Nazan Kızılkaya, Polat Can Oral, Rozerin Savaş, Rukiye Uyanık, Sibel Gülderen, Tekin Karakuş, Türkan Aktaş, Veysel Kıvanç ve Zora Kızılkaya bulunmaktadır.
“Uzak Muamma” sergisi, 17 Nisan 2024 tarihine kadar Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde görülebilmekte olup, sanata, sorgulamaya ve içe bakışa alan açmak isteyen herkese kapılarını aralamaktadır. Bu bağlamda, sergi ziyaretçilerine düşündürücü bir deneyim sunarak, toplumsal meselelerden sanatın dönüştürücü gücüne kadar birçok konuda yeni perspektifler kazandırmayı hedefliyor.