İstanbul’da meydana gelen deprem, bölgedeki sismik aktiviteyi yeniden gündeme getirdi. Deprem sonrası gözler, Türkiye’nin önde gelen deprem bilimcilerinden biri olan Prof. Dr. Naci Görür’e çevrildi. Görür, sosyal medya hesaplarından yaptığı değerlendirmelerle dikkat çekti ve durumu başkalarına en iyi şekilde aktararak kamuoyunu bilgilendirme çabasında bulundu.
23 Nisan 2025 tarihinde, öğle saatlerinde Silivri açıklarında meydana gelen 4,0 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’daki deprem riski üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi. Prof. Dr. Naci Görür, X hesabında yaptığı açıklamada, depremin Kumburgaz Fayı üzerinde gerçekleştiğini vurguladı. Görür, bu fayın önemli özelliklere sahip olduğunu belirtti ve “Kumburgaz Fayı kilitli bir faydır; enerji biriktirmektedir. Bu durum, zaman zaman daha küçük depremlerin yaşanmasını da beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.
Görür, Kumburgaz Fayı’nın mevcut durumunun dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti. Küçük depremlerin varlığının, büyük bir depremin habercisi olabileceği kaygısını taşımakta. “Yeri anlamlı, dikkatli olmak lazım. Kumburgaz Fayı yükleniyor” şeklindeki uyarısı, kamuoyunda endişe yarattı. Deprem bilimci, büyük bir deprem olasılığının sürekli olarak göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Deprem, İstanbul’un sismik riski açısından kritik bir yer olduğunun altını çizerken, uzmanların dikkat ettiği diğer bir önemli konu ise bu tür fayların aksamaları ve enerji birikimlerinin süreç içerisinde nasıl evrim geçirdiği. Kumburgaz Fayı’nın geçmişteki davranışları, bilim insanlarının gelecekteki olasılıkları tahmin etmesi açısından önemli veriler sunmakta. Uzmanlar, bu tür fayların davranışlarını gözlemleyerek, İstanbul’daki depremsellik üzerine daha fazla bilgi edinmeye çalışıyorlar.
Depremler, İstanbul gibi büyük metropollerde tahmin edilemez sonuçlar doğurabileceğinden, vatandaşların bu konuda bilinçlenmeleri ve gerekli tedbirleri almaları önemlidir. Prof. Dr. Naci Görür’ün açıklamaları, halkın sismik riskler hakkında bilinçlenmesine yardımcı olmayı amaçlarken, uzmanların çalışmalarının da günlük yaşamda ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmekte. Özellikle büyük depremler öncesinde yaşanan küçük sarsıntıların, halk tarafından ciddiye alınması gerektiği mesajı verilmektedir.
Sonuç olarak, İstanbul’daki sismik aktivite, bölgedeki deprem uzmanlarının sürekli olarak takip etmesi gereken bir konu. Prof. Dr. Naci Görür’ün uyarıları, aslında sadece bir bilim insanının görüşü değil, aynı zamanda toplumun güvenliği için elzem olan bir çağrıdır. Gelişmeleri yakından takip etmek ve deprem konusunda hazırlıklı olmak, hem bireylerin hem de toplumun geleceği açısından kritik öneme sahiptir.