AA muhabirinin edindiği bilgilere göre, Papalık Seçimi (Konklav) öncesinde Kardinaller Meclisi’nde oy kullanacak olan seçici kardinal sayısı ve diğer önemli detaylar netleşti. Katolik Kilisesindeki en önemli din adamlarından olan kardinaller, Papa’dan sonra en yüksek otoriteyi temsil eden isimlerdir. Gelenek ve teamüller gereği, 80 yaşının altında olan kardinaller, aralarından birini yeni Papa olarak seçeceklerdir.
Vatikan’ın resmi verilerine göre, mevcut durumda 252 kardinal bulunuyor. Ancak nisan ayı itibarıyla Papalık seçiminde oy kullanma yetkisine sahip kardinal sayısı 136 olarak belirlenmişti. Hindistan’dan Kardinal George Alencherry’nin 19 Nisan’da 80 yaşını doldurmasıyla birlikte, seçici kardinal sayısı 135’e düşmüştür. Seçici kardinal olan bu 135 isimden birinin, Konklav’da 3’te 2 yani 90 kardinalin oyunu alması durumunda, Katolik Kilisesinin 267. Papası olacak.
Bu kardinal grubunda kıtasal dağılıma bakıldığında, 59 kardinal ile Avrupa en fazla temsil edilen kıta konumundadır. Avrupa’yı 20’şer kardinal ile Asya ve Kuzey Amerika takip ederken, Güney Amerika’da 17, Afrika’da 16 ve Okyanusya’da ise sadece 3 kardinal bulunuyor. Kardinaller Meclisi’nin bu görünümü, farklı kıtalar arasındaki rekabeti de yansıtmaktadır. Örneğin, Papa Franciscus, tarih boyunca Amerika kıtasından seçilen ilk Papa olma özelliğini taşırken, Katoliklerin bir sonraki liderinin hangi kıtadan olacağı büyük bir merak konusu haline gelmiştir.
Bir diğer dikkat çeken ayrıntı ise mevcut kardinallerin, hangi Papa döneminde görevden alındığıyla ilgilidir. 12 yıl papalık yapan ve hayata veda eden Papa Franciscus, bu süre zarfında toplamda 10 kez kardinal ataması gerçekleştirmiştir. Sonuncusu Aralık 2024’te gerçekleştirilen atamalarla birlikte, Kardinal Meclisi’nin daha az Avrupa ağırlıklı ve daha çeşitli bir yapıya sahip olmasına katkıda bulunmuştur. Papa Franciscus’un atadığı kardinal sayısı 108’dir ve bu isimlerin, halefini seçecek olan Kardinaller Meclisi’nde büyük çoğunluğu oluşturduğu gözlemlenmektedir.
Bu durum, Papa Franciscus’un halefinin de kendi çizgisinde olma ihtimalini artırmaktadır. Yapılan yorumlara göre, Papa Franciscus’un seçilme süreci olan 2013’teki Konklav ile Kilise yönetimindeki farklılıklar dikkat çekmektedir. Bu Konklav’da, Papa Franciscus’un daha yenilikçi bir yaklaşım benimseyen bir lider olup olmayacağı, ya da Kilisenin muhafazakar kanadından birinin seçilmesi durumu, oldukça merak edilmekte ve tartışılmaktadır. Eğer muhafazakar bir isim seçilirse, bu durum Papa Franciscus’un izlediği çizgide bir kırılmaya sebep olacaktır.
Papa Franciscus’un cenaze töreni 26 Nisan Cumartesi günü gerçekleşecek ve ardından başlatılacak olan 9 günlük yas süresi, 6-10 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan Konklav ile sona erecek. Bu Konklav’ın ilk oturumunun, Vatikan’ın ünlü Sistine Şapeli’nde yapılması bekleniyor. Yeni Papa’nın seçileceği bu önemli etkinlikte tüm dünya dikkatini Vatikan’a çevirmiş durumda.